Gönderi

480 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Propaganda ortalama zekaya sahip insanların işi değildir.
Kendi kendime başlattığım faşizm ve nasyonal sosyalizm çalışmalarımda okuduğum ilk kitaplardan biriydi Büyük Yalanlar. Bir entelektüel, Nazizm'in ırkçılığını nasıl kabul etti? Bu soru ilgimi çekiyor. Bu muhtemelen ulusal kimliğimizi toplumumuzla ya da Almanların dediği gibi "halk" olarak düşünmek üzere yetiştirilmekle ilgili. Hatta bazıları muhtemelen günümüzün ırk "bilimleri"nin genel kabulü ilede yakından bağlantılı. Ancak bu iki faktör bir arada alındığında Goebbels gibi birini tanımam için yeterli değil. Propaganları korkunç ve büyüleyici. Alman şehirlerine yönelik büyük ölçüde yıkıcı bombalama saldırıları her gece gerçekleşen bir olaydı, ve Ardenler Taarruzu başarısız oldu, her yönde sürekli olarak toprak kaybediyorlar ve Goebbels olağanüstü derecede inkarcı ve devamlı bir günah keçisi aramakla meşgul, diğer yandan az da olsa hüsnükuruntu ile cebelleşiyor. Fakat aslında bu tarz olaylar başladığında, savaş başından kaybedilir. Benim için en ilgi çekici kısım, Goebbels'in Müttefik güçler (yani İngiltere ve ABD'ye karşı Sovyetler Birliği) arasındaki uçurumdan ve Almanya'nın bunu nasıl kendi avantajına kullanabileceğinden bahsetmesiydi. Goebbels temelde İkinci Dünya Savaşı bitmeden önce Soğuk Savaş'ın ana hatlarını çizmiş, yaptığı propagandalardan bunu anlayabiliriz. Stalin'in siyasi hamlelerini yorumlamış ve sonuç olarak Anglo-Amerikan tepkilerini pek doğru olmasa da analiz etmiş. Diğer yandan, Goebbels'in Sovyetler ve Batı arasındaki gelecekteki ilişkiler konusunda ne kadar öngörülü olduğu beni biraz sarstı. Belirtmeliyim ki, "dışarıda" olan olaylardan bu kadar haberdar olması da çok şaşırtıcı. Günah keçisi ise tabii ki yahudiler. Goebbels'in bir süre işsiz kalması, şiddetli ve radikal Yahudi düşmanlığını başlatan tetikleyici gibi görünüyor. Yahudiler, işler yolunda gitmediği ve başarısızlıkla karşılaştığı için suçu üzerine atabileceği bir günah keçisi haline gelmiş; tabii Hitler ile karşılaşınca normal olarak. Dindar bir ailede Katolik olarak doğdu, ancak inancı savaşlar nedeniyle yavaş yavaş solmaya başladı ve Komünizm gibi yeni bir inanç sistemi olan Nasyonal sosyalizm ile birleşti. Sonunda neredeyse Adolf Hitler'e tapınmaya başladı. Kaldı ki bir propagandacıya yakışır biçimde katolik kilisesindeki üyeliğini, partisinin çıkarları için kullanabiliyordu. Hedefinden başka bir şey düşünmüyordu, salt işine odaklanmıştı. Ego ve hüsnükuruntu eksikliği de yok, ama öyle davranıyor ve özünde, oyunun bittiğini, bir mucize olmayacağını açıkça biliyordu. Fakat sonunu biliyoruz, her şeyin farkındaydı. Böyle adamları severim, idealleri için var olurlar, ve sonunda yine idealleri için ölürler. Başarılı veya başarısız, o, nazi ülküsü için iyi bir araçtı. Propaganda stratejisini ve tekniklerini biraz da olsa anlamlandırabildim, keşke Geobbels hakkında daha çok kitap dilimize aktarılmış olsa. Özellikle günlüklerini okumayı çok isterdim.
Büyük Yalanlar
Büyük YalanlarJoseph Goebbels · Zeplin Kitap · 2019414 okunma
·
543 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.