Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

aynadaki cam - bir
“Paramparçalık bir zamanlarımın yıldım’ına döndü niyeyse. Yoruldum ama yaşamalıyım, mutsuzum ama gülmeliyim, öfkeliyim ama sakin kalmalıyım ulan niye -malıyım nerden geliyordu bu zorunluluk. Küskünüm yapmak zorunda hissettiğim her şeye ve küskünüm bunları yapma zorunluluğum olmadığını bana anlatmayan herkese en başı çekeni bilirsin çünkü beni bilirsin. Ne güzel şey bilinmek zamane kuşağın popülerliğiyle değil, senin özünü bilene ve bunu öğrenmek için çabalayana diyorum. Yorulmuyor insan hiç, anlıyor çünkü konuşulmayanı. Nasıl başarıyor bilinmez. Belki karşısındakine yakıştırdığı şeydi kendisi büyülerini tam da büyücü dediğine uyguluyordu kim bilir. Keşke içimdeki volkanı da durduracak büyüleri söyleseydi gitmeden. Ne de olsa sözsüz seni seviyorum’ları tam zamanında yakalayıp ben de seni demeyi biliyordu. Gözlerinin kuyusuna dalıp çıkmak istemeyişimi biliyordu ya. Bildiklerimiz hani paylaşmak içindi. Söyleyiverseydi ya bu ateş nasıl söner… çünkü gözden akanın yetmediği belli. Kalbini kırdığım yerde bin parçaya bölünsem bin parçamı da bin ayrı yere atsam inatla o bin parçayı bulup birleştireceğini bilmek var ya işte bu emin oluşu tut benden daha iyisini hak ediyorsun klişesinin gelmiş geçmiş türlü versiyonlarıyla çarp sanırım ancak o zaman anlamış olursun ağrımı/ağırlığımı. Hayatının en güzel dediğin dönemine hoşça kal demek hesabın doğruysa eğer saçındaki beyazın artışından, cılız ışığıyla yanıp duran hayallerinden birazını daha üfleyip söndürmeye kadar -hani o kafandaki -meli, malı zorunluluğuyla- eksilerde de olsan ilerlemelisin’le bitirdiğin bir işlem. Neyin zorunluluysa artık.“ ~ ben’den ~ 29.12.2022 ~ 02:57 ~
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.