Gönderi

204 syf.
·
Not rated
Sunay Akın İstanbul denildiğinde aklıma gelen ilk isimlerden biridir.Bu çok normal değil mi? Çünkü İstanbul denilince Sunay Akın’ın aklına gelen,donanımlarından süzülüp diline düşen,kalemine dökülen sınırsız hikâye vardır. Sunay Akın konuşmaya başladığı an ben hep anlatsın isterim.Kitaplarında da o kitap bitmesin isterim.Yani ben arsız bir okurum.Bu durumda mesuliyet benim değil sınırsız hikâye kaynağındadır.Sayfaları çevirdikçe,sona yaklaştıkça bu kitapta da aynı hissi duydum,“ bitmesin“dedim durdum.Sunay Akın cansız olan her şeye kalemiyle bir can kondurur.Nesne onu kullananlarla, kullanmayanlarla,onu görenle görmeyenle,bilen bilmeyenle,yaşanmışlıkların izleriyle artık bir kimlik kazanır.Yazar,kalemiyle unutulanı hatırlatır,hatırlananınsa içini doldurur,ya anlamına anlam katar ya da anlamını arar. Kitap yazarın kendi çocukluğundan izler taşıyan anlatılar barındırır.Kitabın ilk hikâyesi olan“Şili Kimin Ceketinin Parçasıydı?” bölümünde yazar hem ailesinden hem kendi çocukluğundan bahseder.Bu hikâyeyle kitaba çok etkileyici bir giriş yapar. Çoğu birbirinden bağımsız yazılar yazarın kendine has üslubuyla,eşsiz birikimiyle ve “anlatıcılığıyla”birbirine açılan odalar gibiydi. Bazıları da içeriden birbirine bağlanan odalar gibiydi. Anlatı içinde taşlama taşıyan yazılar da var.Bazı yazılarda tebessüm ederken bazılarında hüzün duyuyor,bazılarında şaşırıyorsunuz. Kitap içinde çok değerli bilgiler,anekdotlar var.Etek boyunun kısalışı,Noel Baba simgesinin doğuşu,“ne dolaplar çeviriyorsun”seslenişinin kaynağı vb birçok iştah açıcı bilgi barındırıyor. Yazarın isyan ettiği noktalarda ona eşlik etmemek mümkün değil. Bazen Ara Güler’in bir fotoğrafından bazen bir şiirden cımbızla çekilip alınan dizeden,bazen bir söyleşiden,bazen tarihi bir lokantanın anı defterinden yola çıkılarak ya da yolda bu ayrıntıları göstererek konular işleniyor. M.Ö,Osmanlı,cumhuriyetimiz ve yakın tarih anlatılanların zamanları yani geniş bir yelpaze. Yazar bir konu içinde birikimiyle okuru günümüzden M.Ö’ye götürüyor. Kitapta herhangi bir yerin yahut herhangi bir şeyin hikâyesiyle yazar sayesinde tanıştığım yazılar oldu.Bu bölümleri heyecanla okudum. Sunay Akın bizi özellikle İstanbul’un ayrıntılarında,İstanbul’un belleğini oluşturan yapı ve yaşanmışlıklarında gezdiriyor.Zaten o ayrıntılar değil midir şehri şehir yapan? “Rafta Devrilen İki Kitap”,”Kitapsızlığın Sızısı“ kitaplarla ilgili olup en etkileyici bölümlerdendi. Sunay Akın yazılarında şairlerden,yazarlardan,şiirlerden,sanatçı ve aydınların yaşadıklarından,yetersiz bakış açılarının da yaşattıklarından bahsediyor. “Filleri Yutan Pireler”,Orhan Veli,Atatürk ,Adnan Menderes ile Türkçe - Arapça ezan konusunu işleyen beni yine çok etkileyen bölümlerden biriydi.
Tuncay Terzihanesi
Tuncay TerzihanesiSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 2012971 okunma
·
51 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.