Bir ada turu tempolu yürüyüş ile yaklaşık bir saatte biter fakat, benim gibi, kusursuz kozalaklar araya araya gezinirken bu süre biraz daha uzayabilir. İşte bu kadarcık bir sürede Storytel’de

Orhan Pamuk ‘un sesinden dinledim Babamın Bavulu’nu. Babası ile ilişkisini kıskanmak bir yana kendini bu kadar içten, bu kadar gerçekçi ve samimi bir biçimde anlatmasına gıpta ettim.

Saf ve Düşünceli Romancı kitabında da yazarlığa, kendi roman yazma serüvenine dair benzer şeyler anlatmıştı Orhan Pamuk ama bu kitapta daha farklı yönlerini de görüyoruz. Belki bazı yönlerden ona benzemek, mesela edebiyatı bir ilaç gibi görüp her gün belli bir doz almadan iyi olamamak gibi, içten içe hoşuma gittiğinden bu kadar beğenmiş olabilirim. Nobel konuşması ve üç faklı ödül töreninde daha yaptığı konuşmaları okuyan veya benim gibi dinleyen bir çok insanın aklına şu gelmiştir: “Ben de böyle zengin ve kültürlü bir ailede büyüseydim iyi bir yazar olabilirdim.” Babamın Bavulu tam da bu düşünceyi yıkıyor. Aile ve mal mülk vs. yetseydi Orhan Pamuk’un babası da yazar olurdu. Oysa o başka bir yol seçti kendine. Hayat, seçimlerimizden ibarettir ve Orhan Pamuk olmak imrenilesi bir şeydir.

Babamın BavuluOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20192,587 okunma

·

230 görüntüleme