Çok güzel bir kitaptı. Çok çok çok daha güzel olabilirdi tabii. Hissettiğim eksiklik, yazarın önümüze sunduğu harika konuyu ele alış, şleyiş ve sunuş biçimindeydi. Konular sohbet havasında sunuluyordu okura ama çok fazla günlük konuşma havasındaydı. Yani oldukça sade... Bana b/öyle hissettirdi. Mesela bir konferans, panel, seminer vs ciddiyetinde ve havasında değil de bir araya gelmiş bir grup insana bir guru’nun sohbet havasında yaptığı konuşmalar biçimindeydi. Oysa çok daha ciddiyet içerebilirdi, işte o zaman çok güzel olan kitap çok çok çok güzel değerlendirmesini alabilirdi benden. Tıpkı Leo Buscaglio’nun 9 Numaralı Otobüsle Cennet’e kitabında olduğu gibi. Herhalde Leo’nun üniversite hocası olmasından kaynaklı, onun seslenişleri -konunun çok bilimsel olmamasına rağmen- çok daha akademikti. Bundan hoşlanıyorum. ……………………………… Yaşamımızı iyileştirmek ve dönüştürmek için gerekli çok önemli ve gerçek bazı ipuçları bizimle paylaşılıyor kitapta. Gerçek diyorum çünkü ben de yaşadım ve gördüm bu dönüşümleri, değişimleri... Yaşamaya da devam ediyorum : (1)Dile dikkat etmek, (2)varsayımda bulunmamak, (3)kişisel algılamamak ve (4)yapabileceğin her şeyi, en iyisi ile yapmak... Bunlardan dördüncüsünde pek başarılı olamadığım için diğer üçünden de belli oranda düşüş yaşadım ki yazar da dördüncü anlaşmanın belirleyiciliğine dikkat çekiyor kitapta! Çok haklı. Bu yüzden bu yüzden bu yüzden kendimizle yapacağımız bu dört anlaşmadan -özelikle dördüncüsünden- bizi alıkoyacak her şeyi reddetmeli, o şeylere karşı bu anlaşmaları ve bu anlaşmaları yaşamamızı kolaylaştıracak şeyleri seçmeliyiz. Diye düşünüyorum. Dördünü birden uygulayabildiğinizde (şüphesiz bu dördün daha ötesi de vardır) yazarın vadettiği “dünyada bir cennet” rüyası bizim olabilir pekala. Tabii dünya cennetine inanıyorsanız! Ben inanıyorum, dahası belli bir seviyede biliyorum. O cennetten (daha alt dünyaya) düşmeye de inanıyorum. İnananlar da buyursun, yazarın da söylediği gibi, cenneti görmek için ölmeyi beklemeyip, asıl cennetin örnekliğini daha dünyadayken kendilerinde kursunlar. Öyle ya; oraya bomboş duygularla gitmek var, belli bir farkındalık, duygu ve içsel deneyimlerle gitmek var. Bu iki gidişin de arasında fark var. Bu kitap da o farkı yaratmamız İçin gerekli birtakım bilgileri paylaşıyor bizlerle. Teşekkürler Miguel!