Karl Marx ve F. Engels, yaşadıkları dönem boyunca, 1844 El Yazmalarını yayımlamamışlardır. Eserin yayımlanış tarihi 1932 tarihli olup Sovyetler Birliği'nin araştırma görevlileri tarafından yayımlanmıştır. Bu nedenle Marksistler arasında 1844 El Yazmalarının ne kadar önemli bir metin olduğu hep sorgulanmıştır, metin üzerine yapılan tartışmalar da Marksist literatürde oldukça büyük bir yer kaplamaktadır. Peki 1844 El Yazmaları'nın önemi nedir? Metnin Marksizm ve Karl Marx açısından birçok önemi bulunmaktır. İlk olarak, Bu metin Marx'ın erken dönem eserlerindendir ve düşünce sistemini oluştururken aldığı defter notlarından oluşmaktadır. Marx anlatımlarında, genel olarak Karl Marx'ın eserleri 1848 öncesi ve 1848 sonrası olarak iki döneme ayrılır. Marx'ın ilk dönem eserleri daha çok felsefeye yakın olup, tam anlamıyla bütünlüklü bir sistemin henüz inşa edilmediği metinlerdir. Marx'ın olgunluk dönemi eserlerinin de daha bütünlüklü ve daha çok ekonomi politiğe kaydığını söylenebilir. Marksizm okumalarında da genel olarak Marx'ın olgunluk dönemi eserleri tercih edilir, ilk dönem eserlerinin bilinirliği yeterince yaygın olmadığı için, Marksizm okumalarında geriden gelir. 1844 El Yazmaları da Marx'ın ilk dönem eserlerinin belki de en önemli metnidir. 1844 El Yazmaları bize ne anlatır? Metni incelediğimizde, aslında çok da bütünlüklü bir yazı olmadığı ilk başta göze çarpar. Metnin ilk kısmında, Marx'ın, ekonomi politik üzerine yazdıkları göze çarpar. İlk kısmın sonunda yabancılaşma, insanın özü gibi konulara değinir. İşte metnin bu kısmı en çok tartışılan, üzerine 1930'lu yıllardan 1980'li yıllara kadar yapılan tartışmaların ana noktasını oluşturur. İkinci kısmında da ekonomi politik yazılarını sürdürür. Metnin üçüncü kısımda Marx, İngiliz Ekonomi Politiği'nin önemli isimlerini ( Adam Smith, Ricardo, J.S. Mill) eleştirir. Bu kısımlar hem liberal ekonominin eleştirisi içerir hem de liberal ekonomideki İngiliz iktisatçılardan oldukça fazla alıntı sunarak hangi kısımlarda onlara katıldığını açıklar. Üçüncü kısmın son bölümünde de Hegel'in felsefesinin eleştirisini yapar. Özetle, bu metin Marx'ın diğer metinlerine temel oluşturmuştur. 1844 El Yazmaları neden büyük tartışmalara sebep oldu? Genel itibariyle, ilk grup Marksist( Althusser de dahil), bu metnin çok da önemli bir metin olmadığını, tartışılan yabancılaşma konusunun Marksist teoride çok da önemli bir yer teşkil etmediğini söylemiştir. ( Burada şunu ilave etmeliyim ki ben de yabancılaşma konusu için aynı görüşteyim.) Bir diğer önemli nokta, metnin bu kısmı çok ''Hegelci''bulunmuştur. Metnin bu kısmı gerçekten de Hegel'den beslenmiştir. İkinci grup ise, bu metnin Marksist felsefede önemli bir metin olduğunu ifade etmişlerdir. Özellikle, Frankfurt Okulu çevresi, buna Lukacs ve Kosik de dahil, bu metni hayli önemli görmüş, kendi eleştirel görüşlerinde yabancılaşma kavramına ve Hegel'e fazlaca önem vermiştir. Bütünlüklü bir bakış açısıyla baktığımızda, 1930'lardan sonraki yapılan Batı Marksizmi tartışmaları açısından yabancılaşma, insanın özü gibi kavramlar oldukça önemlidir. Bunun sebebi de aslında dönemin özellikleriyle ilgilidir. Mevcut olan kitle toplumu, modernite, liberal demokrasi, kültür endüstrisi gibi eleştirilerde Marx'ın kullandığı bu kavramlara ihtiyaç vardı ve bu kavramlar kullanıldı. Bu dönem yapılan Marx-Hegel ilişkisi üzerine yapılan tartışmalara gelince, kişisel olarak ben de ikinci grupta yer aldığımı söylemeliyim, ben de Marx'ı Hegelci olarak görenlerdenim, fakat aynı zamanda anti-Hegelci olarak da gördüğümü ifade etmeliyim. Metin üzerine yapılan tartışmalar sürmekle birlikte, 1844 El Yazmaları, Marx'ın gelişimi bakımından görmezden gelinemeyecek kadar önemlidir.

1844 El YazmalarıKarl Marx · Sol Yayınları · 2011470 okunma

·

189 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Batuhan Yıldız