MAHMUR VE ESRİK
kuşandığı bulutları sıyırdım üzerinden ay'ın
yıkadım ışığıyla gönlümü gözlerimi
yüzüne sürdüm yüzlerimi
ılık bir geceydi gece
ve görkemi gölgeleri silen ece
yasemin ıtır ve reyhan kokuyordu
ırmaklar ığıl ığıl akıyordu
salınıyordu deniz ışıltılı yıldızların altında
üryan güzelliğine bakıyordu
hiç kapanmayan gözleriyle balıklar deniz kızının
derin bir nefesle çektim içime aşkı
aktı damarlarıma özsuyu dalın
değdirdim kirpiğimin ucunu kirpiğinin ucuna
ve rengi kızıl bir tutkuyla tutuştu ruhum
avuçladım terleyen turuncu
doladım kollarıma yelesini al atın
dicle - fırat'ın
kavuştuğu gibi kavuştum ona
yüzdüm ummanında şarabın ve aşkın
yazıyordum şiirini gizemli gecenin
yanan uçlarıyla parmaklarımın
zonkluyordu sesi cırcır böceklerinin
toprağın nabzı aşkla atıyordu ürpertisiyle saplanan tırnakların
çıngılanıyordu çığlıklar
ve kızarıyordu kendi kanıyla gül
sustu bülbül
doğarken gün
mahmur ve esrik uykularımın koynuna girdim
erdim düşlerime