Gönderi
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Tanpınar’ın okuduğum bu ilk kitabı. Dili konusunda biraz önyargılı davrandım sanırım eski Türkçe kelimelerin olduğu ağdalı dilde yazılmış bir eser olduğunu düşünmüştüm önyargılı olmamak lazımmış her zaman evet eski Türkçe kelimeler kullanılmış çokça hatta açıklamalar da yer almıyor ama cümleler öyle ardı sıra gidiyor ve kurgu sizi öyle bir sürüklüyor ki kelimeler kendilerini ele veriyor bir şekilde. Kitabın başlarında devam etmekte zorlanmıştım ama konular ilerleyince aktı gitti resmen..
Konusu şöyle; Kitabın baş kahramanı Hayri İrdal’ın kendi dilinden hayat hikayesi anlatılıyor. Kahramanın ruhi bunalımları, çıkmazları, insan tasvirleri, saat tutkusu çok güzel betimlemelerle anlatılmıştı. Tanpınar’ın gözlem gücü de oldukça yüksek. Bir insanı o kadar ayrıntısına varana kadar detaylı anlatmıştı ki her şey gözümde canlandı. Hayri İrdal biraz sönük bir kişilik ve hayattan da ne istediğini tam bilemiyor. Hep bir sürüklenme halinde sanki..ben böyle hissettim. Romanda Hayri İrdal’ı etkileyen bir kaç kişi vardı. Bunlardan biri Muvakkit Nuri Efendi ona saatçiliği öğreten önemli bir kişilik. İlerleyen bölümlerde de hayatına kendi kişiliğinin tam zıddı olan Halit Ayarcı giriyor. Sonrasında da beraber kurdukları saatleri ayarlama enstitüsü. Açıkçası kitabı elime aldığımda bu nasıl bir enstitüymüş böyle ne değişik bir isim dedim. Hatta ne gerek varmış böyle bir enstitüye bile demiş olabilirim Hayri İrdal da böyle düşündü kısa bir dönem Fakat bu enstitüden sonra Hayri İrdal’ın farklı bir hayatı başladı. Romanı aslında ikiye ayırabiliriz Halit Ayarcı ile tanışmadan öncesi ve sonrası şeklinde. Romanda o dönemdeki Türkiye meseleleri ve kişiler üzerinden medeniyet değişimleri de aktarılmıştı. Cumhuriyet dönemi ile birlikte Türk modernleşmesine eleştirel bir anlatım da vardı olay örgüsü içerisinde bazı sahtelikler ve yapmacık davranışlar günümüz Türkiye’sinde de yaşanan kadrolaşma ve tanıdıkları işe alma mevzularını Tanpınar çok komik anlatmıştı gülmekten kendimi alamadım bazı satırlarda hele Hayri İrdal’ın halasının dirilmesi orada bittim resmen neyse çok detay vermeyeyim dedim ama yine kantarın topuzunu kaçırdım galiba biraz
İyi ki okumuşum dedim bittikten sonra.. Türk edebiyatına kazandırılmış en kıymetli eserlerden biri bence..
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.