Gönderi

280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
‘Dünyadan dışlanmış kişiler için zaman farklı biçimde akar. Günün belli saatlerindeki trafik gibi akıp gider ya da toprağın üzerinde santim santim ilerleyen bir gölge gibi hareket eder veya canının çektiği şeyler konusunda size sinyaller gönderen bedeniniz gibi işler. Sanki yanınızdan yavaşça geçip gidiyor gibidir ama aslında günler hızla geçmektedir ve çok geçmeden yüzünüz değişecek, başka birinin yüzü haline gelecektir. Aslında belki de eskisinden daha çok size benzeyecektir, o da mümkün.’ . Yakınlarda yaşadığımız bir kayıbın ardından şunu gördüm : ailesi, borcu- bir dileği - bir sözü var mı diye sorup soruşturdu tanıdıklarını. Çünkü bu önemliydi onlar için, kaybettikleri canı elbette geri getirmezdi ancak onu yüklerinden arınmış bir şekilde uğurlayabilirlerdi. Tam da bu dönemde elime geçti Vaat. Ve beklediğimden daha da fazla sarstı beni. Çünkü Damon Galgut bir sözü anlatıyordu. O sözün tutulması için gereken şeyleri, verilen kayıpları, değişen zamanı ve en çok da kendilerine ihanet eden insanları. Otuz yıla ve bir aileye yayıyor bu tek bir sözü: ‘Çiftliğin emekçileri Salome’ye bırakılması’ . Güney Afrika değişimini de gözler önüne seren bir kurgu yaratıyor Galgut. Bir ailenin zamanla genişlemesine alışık olsak da o tam tersi bir yolu seçiyor: ailenin giderek çoraklaşmasını anlatıyor. Çiftliğin toprağı gibi soluk renklerle yapıyor bunu. Fazla konuşmayan ama içine attıklarıyla şişen-kabına sığmayan karakterleriyle baş başa bırakıyor okuru. Kimseye kızamıyorsunuz, en bencil olanlarına bile. Çünkü ölümün birleştirdiği ruhlar varken diğer hisler yavan geliyor. . Çok sevdiğim bir kitap oldu Vaat. Tam zamanında gelip buldu beni, tam da hayatı ertelemekten korkarken gözümü açtı biraz olsun.. . Hasan Can Utku çevirisi, Burak Tuna kapak tasarımıyla ~
Vaat
VaatDamon Galgut · Delidolu Yayınları · 2022303 okunma
·
731 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.