Gönderi

656 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 days
Asıl büyük öğretmen hayatın ta kendisidir.
*Her hayat bir sürü günden oluşur, gün be gün. Kendi içimizde yürüyüp giderken hırsızlara, hayaletlere, cavarlara, ihtiyarlara, delikanlılara, karılarımıza, dullara, âşık kardeşlere denk geliriz ama denk geldiğimiz hep kendi kendimizizdir aslında.
James Joyce
James Joyce
ile
Ulysses
Ulysses
uzun soluklu bir yolculuk oldu. Tabii tereddüt ile başladı. Anlar mıyım, keyif alır mıyım, zaman kaybı olur mu benim için.. gibi bir sürü soru... İnceleme gibi değil de nasıl okunmalı gibilerden yazmak istiyorum aslında.. Ulysses zor bir kitap.. Joyce baştan demiş.. I've put in so many enigmas and puzzles that it will keep the professors busy for centuries arguing over what I meant, and that's the only way of insuring one's immortality. İçine o kadar çok bilmece-bulmaca ve zeka oyunu koydum ki, profesörler yüzyıllarca ne demek istediğimi tartışacaklar, insanın ölümsüzlüğü garantilemesinin tek yolu da budur. Başlamadan önce kat etmeniz gereken bir okuma yolcuğu var. O kadar çok kitap, yazar, şair, tarihi kişilik, koyu Katolik öğretileri, yazarın yaşadığı zamanın sosyal olayları ve bu olayların psikolojik etkileri .. göndermeler var. Biz tüm bunlara İngiliz kültürü, tarihine vakıf olamayacağımıza göre eksik bir okuma yapıyor olacağız. En azından yazar neye atıfta buluyor, duygusuna onun yaklaştığı gibi yaklaşmayacağız. Bir İngiliz Peyami Safa ya da Ahmet Hamdi Tanpınar İngilizce çevirisi ile okursa ne hisseder.. Bizim yazarımız, bizim kültürümüz, bizim tarihimiz.. Ne kadar hisseder.. Aynı şekilde biz de Ulysses okuduğumuzda hissimiz eksik kalacak.. Ama ne yapabiliriz.. Öncelikle Joyce nin öz yaşamı.. Sonrasında kendi yazdığı eserleri özellikle de
Sanatçının Gençlik Portresi
Sanatçının Gençlik Portresi
Sonrasında
Homeros
Homeros
tan
Odysseia
Odysseia
ve
İlyada
İlyada
Sonrasında milli şairleri
William Shakespeare
William Shakespeare
öz yaşamı Eserleri.. özellikle de
Romeo ve Juliet
Romeo ve Juliet
Hamlet
Hamlet
Macbeth
Macbeth
Kral Lear
Kral Lear
Cymbeline
Cymbeline
Yeterli olur mu bilmem.. Şair
John Keats
John Keats
benim dikkatimi çeken.. Ayrıca Joyce nin hayatında önemli yer kaplayan Parvel* tarihi kişilik ve olayın etkileri.. Tüm bu okumalar gerçekleşmiş olsa bile yine eksik olacak.. O zaman ne yapacağız.. Olabildiği kadarıyla kendimizi kitabın akışına bırakıyoruz,.. Yazarın kıvrak zekasına hayran kalarak dip notlarda ve varsa sözlükten yardım alıyoruz. Muhteşem bilinç akış tekniği ile kendinize edebiyat ziyafeti sunuyoruz. Joyce bir gün içinde geçen olaylarda bize ne anlatıyor.. Yaşam ve ölüme dair şeyler.. Tanrı, inanç ve Katolik kilisesi ile derdini .. hiç de yumuşak değil.. Yergiler ve sövgüler.. aile hayatı.. aşk ve sevgi.. Oldukça sivri dilli ve hicivler, nükteler, söz sanatlarının her türlüsü, montaj tekniği.. Yani emek ve dikkat isteyen bir okuma ve o kadar da lezzetli.. Biraz hazırlık yapılırsa çok keyifli bir okuma olacağı muhakkak.. Çevirisine gelirsek.. üç çeviri mevcut..
Armağan Ekici
Armağan Ekici
,
Nevzat Erkmen
Nevzat Erkmen
ve
Fuat Sevimay
Fuat Sevimay
Tüm çeviriler de güzel.. Ben Sevimay ve Erkmen çevirisi ile paralel, eş zamanlı ve sözlük destekli okudum. Tavsiyem.. Fuat Sevimay günümüz Türkçesi ile en anlaşılır ve keyifli olacak şekilde yazmış Erkmen çevirisi ile kıyasladığımızda.. Erkmen in Dili biraz ağır.. eski Türkçe sözcük ve uzun cümleler ve bilinçli akışı da girince işin içine.. dile hakimiyeti olmayan için zor bir okuma olur.. Armağan Ekici merak ediyorum. İleriyen dönem onu da tecrübe etmek istiyorum. Şöyle bir şey.. yazarı sevince bağımlılık oluşuyor.. İllâ okumak ve anlamak.. Benim için öyle.. Bundan sonra ne yazabilirim.. Çözümleme, analiz yapma gibi zevkleriniz varsa tavsiye ederim. Gerçekten iz bırakan bir deneyim olabilir.. Son olarak bir kaç alıntı ile bitirelim.. *Hayat dediğin bir dolu gündür. Elbet bu da sona erecek. *Kaçtığını sanıyorsun ama dönüp geldiğin yer kendi benliğin..Gittiğin en uzak yolun sonu hep eve dönüşün.. *Kimi yaralar vardır ki ancak bir yüreğin sevgisi merhem olabilir. *Ya, upuzun bir dinlenme bu. Bir şey hissetmezsin artık. Pek kasvetli olmalı. Önceleri inanasın gelmez. Hata mutlaka: Başka birinde sıra. Şu karşı eve uğrasaydınız. Dur, ben isterim ki. Henüz yapmadı­ğım daha. Sonra kararır ölümodası. Işık istiyorlar. Çevrende fısıldaşıp. Bir papaz çağıralım ister misin? Sonra bir koşuşmadır gider. *Sayıklarsın dökülür ortaya sapır sapır tüm yaşamın boyunca ne var­ sasakladığın. Can çekişirsin. *Mademki gözlerinde o sihirli parıltıyı gördü, geri dönüşü olamazdı bu işin. Aşka kilit dayanmaz. *Kimi günahlar ya da (hadi onları dünyanın andığı gibi analım) korkunç hatıralar vardır ki insan yüreğinin zifiri karanlık köşelerine saklanır ve orada pusuya yatıp uygun zamanı kollarlar. Kişi o hatıranın solmasından üzüntü duyabilir ve bazen de hiç olmamışlar gibi davranıp kendisini buna ikna eder ya da başka türlü gerçekleştiğini düşünür. Yine de şans eseri bir kelime o hatıraları aniden çağırıverir ve kuytularından bir hayal ya da rüya şeklinde, def ya da arp sesinin yürek telini titrettiği bir anda, bir bayramın ya da akşamın sakin huzurunda veya şarap içilmiş bir gecede, her türlü koşulla yüzleşmek üzere ortaya çıkarlar. O hayal, hiddetine veya lanetine maruz kaldığı kişiyi aşağılamak üzere, intikam alıp hayat bağlarını koparmak için değil, geçmişin hazin örtüsüne bürünmüş halde, sakin, durağan ve sitemkâr gelir. *Dünyayı güdüler yönetiyor. Hayatta da. Ölümde de. *Kaçınılmaza saygı duy. Gülümser gibi yapıp katlan. Ben, kalbi kırık.. seni hep seveceğim. *Komşu binada ya da yan sokakta yaşayan birisinden sırf farklı inanca sahip diye nefret etmek kadar saçma bir şey olabilir mi ya. *İnsan yokluktan varlığa çokluk olarak gelmiş ve birlik olarak karşı­lanmıştır: Varlık varlığa herkesle herkes olarak herkesle birlikti: Varlıktan yokluğa herkesle kimsenin algılamadığınca gitmiş ola­caktı. *.. dağların bir çiçeğiydim ben evet zaten hepi­miz çiçeğiz biz .. *.. yüreğimden öpmüştü tarif de edemem öyle hoş hissetmiştim ki dünyada başka hiçbir şeye benzemez.. *Öğrenmek alçakgönüllülük ister. Ama asıl büyük öğretmen hayatın ta kendisidir. *Yum gözlerini de gör. Her halükârda ve sonuç itibariyle yine aralarından yürüyorsun. Zamanın içinde bir uzun adımım. Uzayın kısacık zamanı içinde yer kaplayan zamanın kısacık bir uzamıyım. *Yüreğinin derinliklerinde hoş görünme arzusu. Hepsi bir gölgeden ibaret. *Bir tebessümde nice anlamlar gizlidir. Hanımefendi: gülümsüyor. Ben de gülümsedim cevaben. Gülümsemeler uzun süre unutulmaz. *Tesadüf işte. Tabii bazen yüzlerce kez düşündüğün birisi olur da bir türlü denk gelmezsin. Uykusunda dolaşan bir adam gibi. Kimse bilmez onu. *Bir zamanlar hepimizi açlıktan öldüren arp. O zamanlar daha mutluydum. Ya da ben o zaman ki ben miydim ? Ya da ben şimdiki ben miyim? *Sen belli birini seversin. Ve o biri de başka birini sever Çünkü herkes birbirini sever ama Tanrı ya gelince o herkesi sever. İyi okumalar dileklerimle..
Ulysses
UlyssesJames Joyce · Kafka Kitap · 20191,078 okunma
·
550 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.