Ünzile’nin annesi , 1945 ‘i sarıp sarmalayan ablası, Firuze’nin bence ta kendisi "Efsane Kadın" Aysel Gürel’in yeni şiir kitabından bahsedeceğim . Daha önce Şiir Şimdi, Senin İçin Sana Değil kitaplarını ve ardından Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam kitabını okumuştum.Aramızdan ayrıldı mı sahiden?Hayır.Her gün dinlediğimiz,duyduğumuz neredeyse her şarkının söz yazarı Aysel Gürel için “Şimdi söyleyin bana o bu dünyada değil denir mi?” Timur Selçuk’un bestelediği Aysel Gürel’in vefatından sonra yayınlanan,Çınar albümünde yer alan Yüzümdeki Çizgiler şarkısında geçer : “Şimdi Söyleyin bana bana yaşlı mı denir?” Albüm Gürel sözlerinden oluşur ve ustalık döneminin en güzel sözlerine sahiptir. Muhaliftir,nettir,söylerken incitmez,ders de vermez,tedavi eder gibi fikrini dizelerde belirtir.Aşkın her haline kalem oynatmıştır. Bir yerde okumuştum Ünzile’nin devamını yazmış,kitapta bulmayı ümit ettim,yoktu.Belki Sezen besteler söyler,büyüyen Ünzile’yi. Aysel Gürel şiirden daha zor olan “söz”ile kadını,aşkı,gururu anlatırken matrak,hiciv dolu sözleriyle de hayatlara dokunmuştur.Fikret Şeneş’in kalemi gibi gururludur kalemi lakin “kapı açık arkanı dön ve çık’’demez.Evet, affetmez lakin içine içine akar,yas tutar,yası yaşar bitirir ve “Her bahar aşık olur”.”Ne kavgası ne sevdası”biter,”Sen ağlama dayanamam”der bir yandan da “Mutsuzsun dahası var mı”diyecek kadar gidenin yüzüne pişmanlığı tokat gibi vurur.O acı çeker lakin kaybeden gidendir çünkü dizelerindeki kadın aşkın ta kendisidir,ondan ötesi yoktur.Kadındır ihaneti affetmez,camlarda beklemez,kadındır çalışır,kadındır ve sevdiği adama“kokulu mumlar dizer,mavi çaydanlıkta çay demler” şarkılarında. “Gizli Çiçek”te olduğu gibi henüz bitmeyen eski aşkını saklamaz yeni aşkından, “bu gece gel yarın istersen yine git”derken hesap tutmaz ama ne olursa olsun nettir,yalan yoktur yazdığı aşkların içinde.Sürünerek acı çekmez her daim mağrurdur her daim asil her daim yaşanması gerekeni yaşar şarkılarındaki karakterler.Hemen hemen her üretenin,her şarkıcının kariyerinde adı vardır. Yıl 2000’ lerin başı,İstiklal Caddesi’nde bir eczanede beş dakika konuşmuşluğumuz vardı.Hayatımın kıymetli anlarındandır.Kızı merhume Mehtap Ar tiyatro emekçisidir,diğer kızı Müjde Ar sinemada duayendir. Tırnak içinde piyasada,birkaç şarkı sözüm var. Ben yolumu Gürel ile aradım.İlk yazdıklarımı arkadaşlarım okuduğunda iyi de Aysel’in taklidi derlerdi.Benzediği için hem kızar hem gururlanırdım.İç sesimi bulana kadar Gürel’i hep taklit etmeye çalıştım. Kitapta Aysel Gürel’in şiirleri bir önceki kitaplarından farklı.Aysel Gürel sevda katının en üst mertebesinde,ermiş misali sevdayı anlatıyor.”Sevdanın son vuruşundan” sonraki insan halini,sevdayı dizelerde anlatıyor.Aşka teslim olan,yanan, aşkın her halini yaşayan Aysel dizeleri aşka saygısını kaybetmemiş ama olduğu mertebeden mütevellit gelenler ona yetememiş ve aşkı,sevdayı kendi içinde yaşıyor.Örnek vermem gerekirse “Doruklarda dolaştım/Uçurumları aştım/Kendimle karşılaştım/Başka sanat kalmadı. Çocukluğunun Karadeniz’i her daim dizelerine yansır,hırçın, anafor, deli...Lakin bu kitaptaki şiirler sakindir. Sözlerinin içine şiir damlatır lakin bu kitap içinde birkaç söz barındırsa da başlı başına şiir kitabıdır. “Oturup yıldızlardan bakıyordur dünyadaki neslimize belki de oturmuş Markiz’de seyrediyordur zamanı gözlerinde tozlarla.” Kaç yıl oldu “saymadım sayamadım sensiz geçen yılları” lakin şarkılar hakikatten sensiz eksik değil, sözsüz kaldılar.

SevdaAysel Gürel · Tekin Yayınevi · 202120 okunma

·

73 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

hernevikitap