Yasin bural: "Bilmek değil Anlamak üzerine": Bilmek değil Anlamak üzerine Sosyal medya Bilgeliği diye bişey çıktı ortaya. Bilgi çok, ama yüzeysel, bütünden kopuk, parça parça, tıpkı bir sözlükten kelime anlamına bakar gibi konular hakkında google araması yaptırmak. Bol bol isimler ezberlemek ve al sana kültür. Bilgi çoğaldı ama cehaletide çoğalttı, bilgi çoğaldı, hikmet azaldı, insanlar hiçbirşeyi tam öğrenemiyor,...

Sosyal medya Bilgeliği diye bişey çıktı ortaya. Bilgi çok, ama yüzeysel, bütünden kopuk, parça parça, tıpkı bir sözlükten kelime anlamına bakar gibi konular hakkında google araması yaptırmak. Bol bol isimler ezberlemek ve al sana kültür. Bilgi çoğaldı ama cehaletide çoğalttı, bilgi çoğaldı, hikmet azaldı, insanlar hiçbirşeyi tam öğrenemiyor, öğrendiğinide doğru mana veremiyor. Öğrenmenin ne olduğu bile öğrenilebilmiş değil. Bilgi’nin bize ne söylemek istediğini bilen yok, hafızaya kaydedilmiş bir bilgi öğrenmekmidir ? Böyle olsa Bilgisayarlarda kendilerine yüklenen bilgileri öğrenirdi, ama o sadece saklıyor yahut o bilgiler doğrultusunda verilen komutu en ufak bir düşünce ve itiraz meziyeti göstermeden yerine getiriyor, yani bilgisi onu düşündüremiyor. İşe yaramayan bilgi yüktür, ardında sakladığı sırrı size açmayan yada sizin onu açamadığınız bilgi yüktür. Belki ikincisinde siz ona yüksünüz, bilgiyi indirgemiş ruhsuzlaştırmış oluyorsunuz. İnsanı değiştirmeyen bilgi yüktür. O bilgiyi almış ama sindirememişsin demektir bu. Günümüzde okumayı sevmeyenler google ile her işi hallediyor sanıyor, bilgiyi alıyor ama beyin gelişmiyor farkında değil. Okuyanların bir kısmı nitelikli okumuyor, nitelikli okuyanların bir kısmı üç kitap bitirmekle kendini alim sanıyor. Çok şey ezberlemek feraset vermiyor, feraset ise doğru bir kişilik üzere olanda kitaba ihtiyaç olmadanda sahip olunabilecek bir mevhibe. Bilgi’de amaç nedir ? İşin püf noktası bu. Zamane insanı bilgide amaç bilgilenmektir sanıyor en büyük yanılgı. Naçizane düşüncem bilgelik ayağa düştüğü için bilen - düşünen insanlarla diğerleri birbirine karıştığı için yerine zamanına göre bilen ama çok daha fazlasıyla “anlayan” ya daha az konuşmalı, yada çok bilmişlere kendi eksiklerini gösterebilme becerisini ortaya koyabilmelidir. Sihirli kelime bence bilmek değil “ANLAMAK”tır. Anlamanın hakkıda anlatabilmektir. Her bilen anlamıyor, her anlayan anlatamıyor. Yaşamak lazım

944 views