İlber Ortaylı, kitap okumayı yemek içmek gibi hayatımda alışkanlık haline getirdiğim dönemden beri okuduğum, takip ettiğim büyük bir değer. Hayatı tecrübe etmek, tanımak, yakından hissetmek için onun tecrübeleri çok değerlidir. Basit bir akademisyen, basit bir tarihçi asla değildir. Birçok dil bilen ve bu dillerle dünyayı gezen birçok kültürü yerinde gören yerinden tarihi koklayabilen bir adamdır. Bir insanın ufkunu genişletip tabularını yıkması ve kendini yine kendisinin yetiştirmesi konusunda en büyük örnektir kendisi. Kitap nehir söyleşisi olarak hazırlanmış iki yılı bulan sohbetlerin büyük emek ve sabırla takip edilip derlenmesinden oluşmaktadır. İlber Ortaylı'nın çocukluğundan 2005 yılında Topkapı Sarayı Müdürlüğü'ne kadar olan hayatı söyleşi formatında kitapta bizi karşılıyor. Aşk hayatı dışında hemen hemen her konuya samimi bir üslupla seviyesini koruyarak cevap veriyor Ortaylı. Nasıl eğitim aldığına, kararlarıyla hayatını nasıl şekillendirdiğine, dil eğitiminin ve öğrenmenin hayatının omurgasını oluşturduğuna, bu öğrendiği dillerle dünyadaki önemli kültür ve tarihi coğrafyaları yerinde gördüğüne şahitlik ediyoruz. Her sayfasında her cevabında ayrı bir tecrübe, ayrı bir yorum var. İlber Ortaylı hayat felsefesini dile getirirken hep şunu ifade ediyor. Hayatıma değer katacak, faydalanabileceğim insanlara ulaşmak için çok çaba harcadım. Konfor alanımı terk edip daima dinamik bir hayat yaşadım. Durağan olsaydım, beni ben yapan hayatıma değer katan insanlara ulaşamaz bugünkü ben olamazdım. İlber Ortaylı'dan alacağımız en büyük tecrübe bu bence konfor alanımızı terk edip mücadele içinde olamamız lazım. Arayışımız ve çalışmamız hiç bitmemeli. Yoksa oturduğumuz yerden bir şeyleri eleştirerek ne kendimizi ne de eleştirdiğimiz şeyleri değiştirebiliyoruz. İyi okumalar dilerim.

Zaman Kaybolmazİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 2022562 okunma

·

237 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeref Namalır