Hayriye Ünal / Yüz Sene Daha, 2018
Emrolunduğum Gibi
oturdum zincirlerim arasında küf kokan ellerimi
yanımda bitiştirerek
düşmanlıkların dostlukların bir potada eridiği tek anda
bir atkı boynuma dolandığında
bir köpek sahibinin kokusunu ayırdığında
bir ceset kime ait bulunduğunda
teşhis için bir anne elini çarşafa yavaşça uzattığında
oh dediğinde bir eş -değilmiş, başka adam!
yaralı gurur ahizeye saplandığında
kablolar düğümlendiğinde
en fiyakalı koşum takımlarıyla sürükleyiciler sahneye çıktığında
hangisiyle ölmek istediğim sorulduğunda
sinir sisteminin merkezine saldıran bir sözcük sadece
bir sözcük ise
kan donduğu anda -nefs soğudu
iyi ayarlanmış bir doz striknin
iyi ayarlı ses tonu
beyaz bir çift kanadım vardır
nedense kırık beyaz tüllerle kaplı göğüs kısmı
ve birkaç küçük düğme
sen kupayı özenle yukarı kaldırıp aniden yere çaldın
kupa parçalandı n'aptın?
sen dostumdun sahip!
peki, kanat kopsa da olur, tülden bol ne var
sen arkadaşımdın okul yolunda ağaçtan düşerken...yanımdaydın
iki dizimde yara iki elim yara bisiklet çalışırken sen vardın
kulağımda çok geceler bekledim
yüzerken kanalın yavaşladığı genişlediği sığlaştığı kısımlarda
yaylım ateş sizinkiler yenerken bizimkileri
karşımdaydın kalkarken kadehler türlerin karışmasına
en güzel melez ırklardandım
dokunuşu yumuşak bir tenim vardı
bacak boyum 32 inch
masumiyetle kapılarla gıcırtılarla sen vardın sana sorulmuştum
doğarken yanımdaydın
bir hiç oluşumun başında yakinimdin
uygarlığın külfetlerinden kurtulduğumu daha anlamamışken
çiğken
darlanmışken
henüz insanken külünden istemiştim
istem dışı kibre boğulmuşken boynumda adi metalden bir halka
gülmek için yaratılmış ağzımda çinko ve demir
bana şiiri öğrettin
bana boyun eğmeyi öğrettin
bana henüz dokularım çürümeden evvel
taşıdığım keşiş örümceğini gösterdin
senindim senin olandım aittim taşınmazlarınla kayıtlı
taşınabilirler kadar hafiftim
rötuşlanmamış fotoğrafların arasında kalabalık pozlarda
en solda hafif dalgın durandım
seni en gizli arzulayandım
birileri zeitgeist der birileri amor fati, şunu bunu derler derler
temsiliyet, driftwork, ready made, kaos teorisi
herkes çok önemlidir
herkes "keyifli anlar"ın kaydını düşer -burası süper ulus
çok bilirler şakalaşırlar
cıvıldarlar kin tutarlar, tabletleri var
herkes niçe bilir biraz adaya düşer mezhep kavgası eder
neden olmasın
herkes dudaklarını şöyle büzer, tek kaşını kaldırır klark çeker
sen benim gözden kaybolma şeklimdin,
eriyenindim erimendeydim
kanındaydım reddedişindeydim bastırırken gerçekleşenimdin
croatoan'ı kapmıştık, enfekteydik iki kişiydik
kaybolan ilk şiir kolonisiydik
senle ben ilk şiir kolonisiydik
Hayriye Ünal / Yüz Sene Daha