Gönderi
Küçük Oyuncu, Pınar Kür / Can Yayınları
1, 248.
Semra, Özer, Beyhan Barlas ve Koca K.
Küçük Oyuncu: Oyunu başından sonuna kadar doğru çizgide sürdüremeyen kişi... Yorumunu doğru yapmadığı ya da anlamadığı için orta yerde kaydıran, saptıran... Rolünü gerçekte benimsemeyen ayrıntıya dikkat etmeyen... ya da ayrıntıya boğulup yanlış ayrıntılara üstelik, asıl amacı gözden kaçıran... Çelişkilerden kurtulamadığı için işi sonuna dek götüremeyen...
Küçük Oyuncu, Semra'nın altı senelik bir yaşanmışlığı ayrıntıları ile gözünün önüne sermek istemesi amacıyla daktilonun başına geçmesi başlangıç yapıyor. Semra, Özer ve Cem, öğrenimini tiyatro oyunculuğu üzerine alan, aralarında sarsılmaz bir bağ olan, üç genç yetenektir.
Beyhan Barlas, 1970'lerde Ankara'da önde gelen veteran oyuncularından biridir. Geçmişinin yükü travmalara yol açmış, yaşamının geri kalanında, geçmişinin iç burkan koşullarını yaşamamak adına "amaca giden her yol mübahtır"ı şiar edinmiş amma velakin şiarının yol açabileceği kayıplardan da vazgeçememiş bir "Küçük Oyuncu"dur.
Koca K. Ankara tiyatrosunun bir başka veteran oyuncusu ve aynı zamanda da rejisörüdür. Beyhan Barlas ile benzer bir yaşam felsefesinde birleşmelerine rağmen Koca K'nın tek ve saygı uyandıran bir farklılığı vardır ki o da amacını yaşamının merkezine yerleştirmesi ve amacının yol açacağı kayıpları bilip, arzu duymamasıdır. Bu sebepten ötürüdür ki Koca K. küçük oyuncu yerine "Büyük Oyuncu" olarak tanımlanır.
Küçük Oyuncu, yüzeysel ve magazinsel bir şekilde incelendiğinde Türk tiyatrosunun içerisinde yer alan kıskançlıkları, statü için oyuncular arasında yaşanan çirkinlikleri, ayak kaydırmaları ve çıkar çatışmalarını konu ediniyormuş gibi görünse de, özünde bir oyuncunun hayatı üzerinden herhangi bir kişinin, nasıl ve ne için yaşaması gerektiğine dair soruları benliğine yöneltmeyi hedefliyor.
Pınar Kür, döneminde yer alan meslektaşlarının aksine post-modern anlayıştan uzak, anlaşılabilir, anlaşılabilir olmasına karşın yıllar yılı insanlığın benliğine yönelttiği, çoğu zaman cevaplamakta güçlü çektiği soruları kendi ekseninde yanıtlamaya çalıştığı, konusu itibariyle özgün bir eser ortaya koymuş.
Bir süredir okumak isteyip okuyamadığımdan mıdır yoksa objektif olarak özgün bir eser olduğu için ilgime çektiğinden midir bilemiyorum, bir solukta okudum. İrdelediği konulara ürettiği çözümler itibariyle de ufkumu açmasa da, unuttuğum ya da kaybettiğim bir şeyleri hatırlattığını hissediyorum.
Değinmeden geçemeyeceğim bir şey de Pınar Kür'ün eserlerinin ön yüz tasarımlarının özgün ve estetik olduğu. Benzerliklerini göz önüne alırsak, çizimler tek bir elden çıkmış ve eser ile bağdaşlaşmasına özen gösterilmiş.
·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.