Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

140 syf.
·
Puan vermedi
Sevgi neydi? Sevgi Sahip Çıkan Dost, Sıcak İnsan Eli, İnsan Emeğiydi!
“Bu karşılık benim için ‘seni seviyorum’ demek kadar değerliydi. Demek düşünüyordu beni, teker izlerini arayacak kadar aklındaydım.” (Sf. 36) Selvi Boylum Al Yazmalım… Duymayan, bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Kitabını okumayanlar olabilir ama filmini izlemeyenler pek yoktur. En azından eskilerden. Daha bir eski toprağa kaçanlardan yani. Yeni neslin pek ilgisini çeker mi bilmem! Onlar genel de daha bir “Kimin eli kimin cebinde belli değil!”leri seviyorlar. Ben kendi adıma daha önce filmini izlemiş ve çok etkilenmiştim. Ne diyordu filmde? “Sevgi iyilikti, sevgi emekti…” Kitabı okurken de hep heyecanla bu cümleleri aradı yüreğim. Bulamayışımın nasıl bir hayal kırıklığı yarattığını tahmin edersiniz belki. Kitapta yer almayan bu cümlelere bütün yüreğimle, bütün varlığımla katılıyordum: “Sevgi neydi? Sevgi sahip çıkan dost, sıcak insan eli, insan emeğiydi.” Şimdilerde aşk, sevgi diye dillerine doladıkları sahte duygu kırıntıları -tabi varsa- için kendilerini ne durumlara düşüren insanları ve hatta çoluk çocukları gördükçe daha büyük bir heyecanla sarılıyorum bu cümleye. Sevgi emekti! Hoş günümüzde emeğin de bir değeri kalmamıştı ki. Ona da saygı duymuyordu insanlar. Ama tatlı sözleriyle başını döndüren ve masallardaki gibi bir varken bir yok olan, dahası bir illüzyondan ibaret aşktansa, yanında ayakları yere sapasağlam basan, seni düşünen ve sana emeğini feda eden bir sevgi bin kat daha iyi değil midir? Aşkta neymiş ki böylesi yüce bir sevginin yanında? Türkan Şoray bakışları ve Kadir İnanır gülüşüyle okudum eseri. Onların sesi yankılanıyordu zihnimde sürekli. Okuyan bendim ama seslendiren onlardı. “Nereden çattık bu herife?” diyen Türkan Şoray’dı. “Yarın gene aynı yerde çamura saplansam, yardıma gelir misiniz bana?” (Sf. 21) diyen Kadir İnanır… Yazar, bütün bu aşkın, gözyaşlarının ve acıların arasına bir de gelişen teknolojinin Kırgız halkı üzerindeki olumsuz etkisini yerleştirmiş ustalıkla. Sade, anlaşılır bir üslupla yazılan bu eser; birbirini seven iki insanın belki de kaderin bir cilvesiyle ayrılan ve yine aynı cilveyle kesişen yolları, ruhunuzdan bir parça ve belki gözlerinizden birkaç damla yaş çalacak! Ama feda olsun! Oyunculuklarıyla bu muhteşem eseri taçlandıran Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın rol aldığı filmi de Cengiz Aytmatov’un yüreğiyle kaleme aldığı bu eseri de bütün ruhumla tavsiye ediyorum: İzleyin ve okuyun! Duygusaldı, gözyaşlarımı tutamadığım sahnelerdi lakin her şey bir yana benim için muhteşem bir mutlu(!) sondu. Bu da biraz Cengiz Aytmatov farkı sanırım. Bu eseri yüreğiyle yazmış olmasa böyle bir sonla buluşabilir miydik? Ve son söz eserini ruhuma ilmek ilmek işleyen çok sevgili yazarımızın olsun: “İçimde öfke ve üzüntüyle karışık bir kırgınlık, bir güceniklik vardı.” (Sf. 60) “Oysa fazla zorlamayacaksın kendini, yaşamdan alabildiğin kadarına razı olacaksın.” (Sf. 74) “Her şey bitmiş, en sonunda ben yenik düşmüştüm. Ama yaşamak için önce ekmek parası kazanmak gerekiyordu.” (Sf. 95)
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20219,7bin okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.