Bu zamana kadar okuduğum en güzel, en akıcı ve en gerçekçi; sosyalizmin ele alındığı eser diyebilirim. Kitap beklentilerimin çok üstündeydi öncelikle bunu kabul etmeliyim. "En fazla ne olabilir ki?" diye başladığım kitabın sonunu getirmek beni baya bir heyecanlandırdı. Hayvan Çiftliği' nde Stalin dönemi ve rejimi bir tür fabl tarzında kaleme alınmış. Sahiplerine isyan eden, karşı çıkan, kendi bağımsızlıkları altında yaşamak isteyen ve hayvanların eşit, özgür ve mutlu, huzurlu olduğu bir toplumda yaşamayı hedeflediği; çiftlik hayvanlarının, bu süreçteki sorumlulukları, zorlukları ama bir o kadar da bunun onları nasıl mutlu ettiği anlatılıyor. Aslında bu kitap her ne kadar hayvanlar üzerinden anlatılsa da insanlığın durumuna malesef ki çok benzer bir halde. Ve hemen hemen her sayfasında da bunu görmek mümkün! Yazar, insan tiplemelerini hayvanlara o kadar iyi uyarlamış ki, kitabın sonunda hayvanlar ve insanlar birbirlerinden ayırt edilemez hale geliyor. Mesela en belirgin örnek: 'Napoleon' Diğer hayvanların üstünde hüküm sürdüğü çok belli olan bir hayvan. Çok zeki ve iktidarın tek sahibi. Diğer hayvanları 7 kurala uymaya zorlarken, kendisine içki içme, yatakta uyuma, insan giysileri giyebilme gibi ayrıcalıklar tanıyor vve diğer hayvanlar bu uygulamalardan katı şekilde yoksun bırakıyor. Kitapta şöyle bir söz geçiyor; "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir." -Malesef ki biz, bize konulan kurallara, sınırlara, otoriteye, rejime ve söz de yaşadığımız özgürlüğe (!) karşı sorgusuz sualsiz bağlandığımız için, bazı insanları kendimizle daha eşit bir konuma getirmiş gibi oluyoruz. Ama eşit değiliz. Kitaba bir de bu açıdan bakın isterim. Aynı zamanda kitapta şöyle bir cümle de geçiyor ve az önce söylediğime tam noktayı koymuş oluyor aslında; “Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır.” Kitapta en üzüldüğüm noktalardan biri 'Boxer'dı. Çünkü Boxer zeki olmasa da çok çalışan bir at. Kendisine söyleneni hiçbir şekilde sorgulamadan yapan, ağzından çıkan tek kelimenin ‘daha çok çalışacağım ve Napoleon her zaman haklıdır’ sözleriydi. Ama ölümü Napoleon’dan gelmişti... Boxer'a sorabilme şansım olsaydı şunu sorardım: Ölümünün Napoleon'un elinden olduğunu bilseydi, yine bu kadar çok sadık ve çalışkan bir at olur muydu? Ve kitapta en önemli çıkabilecek ders bence şu: Eğitim... Kendini yönetenleri sorgulamayan, özgürlüklerini savunamayan, kendi gücünden habersiz yaşayanların özetle aklını kullanamayan hiçbir varlığın özgürlüğünün bir değeri yoktur. Gerçek devrimler ancak kişilerin eğitilmesi ve farkındalıklarının artmasıyla gerçekleşeceklerdir. Bir milletin sağlıklı bir yaşam sürmesi ve ilerlemesi için eğitim şart! KEYİFLİ OKUMALAR

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248,7bin okunma

·

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlkنور