Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yazar namzetlerine pamuk'su nasihatler
İşte ustalarımın öğütleri ve benim acıklı yorumlarım: 1.C: Yalnızca okuma keyfi için yazmak köşe yazarını açık denizde pusulasız bırakır. 2.B: Ama köşe yazarı ne Ezop'tur ne de Mevlânâ. Hisse hep kıssadan çıkar, kıssa hisseden değil. 3.C: Okuyucunun zekasına göre değil, kendi zekâna göre yaz. 4.A: Pusula hikâyedir. (1.C'ye aşikar gönderme) 5.C: Tarihimizin ve mezarlıklarımızın esrarına girmeden ne bizden söz etmek mümkündür ne de Doğu'dan. 6.B:Doğu-Batı konusunda anahtar Sakallı Arif'in şu sözünde gizlidir: 'Doğu'ya giden sessiz gemide Batı'ya bakan ah siz talihsizler!! (Sakallı Arif, gerçek bir kişiyi taklitle B'nin yarattıgı bir köşe kahramanıydı.) 7.A-B-C: Kendine atasözü, deyim, fıkra, latife, mısra, özdeyiş güldesteleri edin. 8.C: Konunu seçtikten sonra yazını taçlandıracak uygun özdeyişi aramazsın, özdeyişi seçtikten sonra bu tacın altına gidecek uygun konuyu ararsın. 9.A: ilk cümleni bulmadan yazı masasına oturma. 10.C: Samimi bir inancın olsun. 11.A: Samimi bir inancın yoksa da, okuyucunun samimi bir inancın olduğuna inancı olsun. 12.B: Okuyucu dediğin panayıra gitmek isteyen bir çocuktur. 13.C: Okuyucu, Muhammed'e küfredeni affetmez, Allah da felç eder. (11.'in, kendisine bir sataşma olduğunu sezdiği için, A'nın Muhammed'in evlilik ve iş hayatına ilişkin bir yazısıyla ağzının kenarındaki belli belirsiz felce telmih yapıyor.) 14.A: Cüceleri sev, okuyucu da sever. (13.C'ye C'nin kısa boyuna imayla cevap.) 15.B: Üsküdar'daki esrarengiz cüceler evi, mesela, iyi bir konudur. 16.C: Güreş de iyi bir konudur, ama sporu için yapıldığında ve yazıldığında. (15.'in kendisine sataşma olduğunu sanıp güreş merakı ve tefrikacılığı yüzünden B'nin oğlancılığı söylentisine gönderme yapıyor.) 17.A: Okuyucu, geçim sıkıntısı içinde, zekâ yaşı on iki olan, evli, dört çocuklu iyi bir aile babasıdır. 18.C: Okuyucu kedi gibi nankördür. 19.B: Akıllı bir hayvan olan kedi nankör değildir; yalnızca köpekleri seven yazarlara güvenilmeyeceğini bilir. 20.A: Kediyle köpekle değil, memleket meseleleriyle ilgilen. 21.B: Konsoloslukların adreslerini öğren. (İkinci Dünya Savaşı sırasında C'nin Alman, A'nın da İngiliz Konsolosluğu'nca beslendiğine ilişkin söylentiye telmih.) 22.B: Polemiğe gir, ama karşındakinin canını yakabileceksen. 23.A: Polemiğe gir, ama patronu yanına çekebileceksen. 24.C: Polemiğe gir, ama paltonu yanına alabileceksen (B'nin Kurtuluş Savaşı'na katılmayıp işgal İstanbul'unda kalmasını açıklayan ünlü "Ankara'nın kışına dayanamam!" sözüne telmih.) 25.B: Okuyucu mektuplarını cevaplandır; mektup yazan yoksa kendi kendine yazıp cevaplandır 26.C: Pirimiz üstadımız Şehrazat'tır; unutma, onun gibi sen de 'hayat' denen olayların arasına beş on sayfalık hikâyeler sıkıştırıyorsun yalnızca. 27.B: Az oku, ama severek oku, çok ama sıkıntıyla okuyandan daha okumuş gözükürsün. 28.B: Girgin ol, adam tanı ki, hatıran olsun da, adam ölünce arkasından yazı yazarsın. 29.A: Ölüm yazısını rahmetle başlayıp, ölüye hakaretle bitirme 30.A-B-C: Şu cümlelerden sakınabildiğince sakın: a) Rahmetli daha önceki gün sağdı. b) Bizim meslek nankördür, yazılarımız ertesi gün unutulur. c) Dün akşam radyoda filanca programı dinlediniz mi? d) Yıllar nasıl da geçiyor! e) Rahmetli sağ olaydı acaba bu rezalete ne derdi? f) Bunu Avrupa'da böyle yapmıyorlar. g) Ekmek filan sene önce şu kadardı. h) Sonra bu olay bana şunu da hatırlattı. 31.C: 'Sonra' kelimesi zaten sanatı bilmeyen acemi yazarlar içindir. 32.B: Bir köşe yazısında sanat olan ne varsa köşe yazısı değildir, köşe yazısı ne varsa sanat değildir. 33.C: Sanat hevesini şiirin ırzına geçmeyle söndürenin aklına iltifat etme. (B'nin şairliğine iğne) 34.B: Kolay yaz, kolay okunursun. 35.C: Zor yaz, kolay okunursun. 36.B: Zor yazarsan ülser olursun. 37.A: Ülser olursan sanatçı olursun. (Burada, birinin ötekine söylediği ilk tatlı sözden sonra hep birlikte güldüler, gülüştüler.) 38.B: Bir an önce ihtiyarla. 39.C: İhtiyarla ki, iyi bir sonbahar yazısı yazabilesin! (Gene birbirlerine sevgiyle gülümsediler.) 40.A: Üç büyük tema, tabii ki, ölüm, aşk ve müziktir. 41.C: Ama aşk nedir, bu konuda karar vermiş olmak gerekir. 42.B: Aşkı ara. (Okuyucularıma bütün bu öğütler arasına uzun sessizlikler, durgunluklar, suskunluklar girdiğini hatırlatayım.) 43.C: Aşkı sakla, çünkü sen yazarsın! 44.B: Aşk aramaktır. 45.C: Saklan ki bir sırrın olduğuna hükmetsinler. 46.A: Bir sırrın olduğunu sezdir ki, kadınlar seni sevsinler. 47.C: Her kadın bir aynadır. (Burada yeni şişe açıldığı için bana da rakı ikram ettiler.) 48.B: Bizleri iyi hatırla. (Hatırlayacağım, tabii, efendim, dedim ve dikkatli okuyucularımın anlayacağı gibi birçok yazımı onları ve hikayelerini hatırlayarak yazdım.) 49.A: Sokağa çık, yüzlere bak, işte sana bir konu. 50.C: Tarihi sırların olduğunu sezdir; ama ne yazık ki onları yazamıyorsun. (Bu noktada C bir hikâye anlattı; başka bir yazımda nakledeceğim, sevgilisine "ben senim" diyen aşığın hikâyesi, ve ben ilk defa, yarım asırdır birbirlerine hakaret eden bu üç yazarı sevgiyle aynı masaya oturtan sırrın varlığını hissettim.) 51.A: Bütün dünyanın bize düşman olduğunu da unutma. 52 B. Bu millet paşalarını, çocukluğunu, annelerini çok sever, sen de sev. 53.A: Epigraf kullanmayın, çünkü yazının içindeki esrarı öldürür. 54.B: Böyle ölecekse, öldür o zaman sen de esrarı, esrar satan yalancı peygamberi öldür. 55.C: Epigraf kullanacaksan ne yazarlar, ne kahramanları bize benzeyen Batı'nın kitaplarından alma, okumadığın kitaplardan hiç alma, çünkü Deccal'in yaptığı işte tam budur. 56.A: Unutma, sen hem şeytansın hem melek, hem Deccal'sin hem de O. Çünkü okurlar bütünüyle kötü ve bütünüyle iyi birinden sıkılırlar hep. 57.B: Ama okur, Deccal'in kendisine O gibi gözüktüğünü anladığında, kurtarıcı sandığının Deccal olduğunu, kandırıldığını dehşetle fark ettiğinde, seni bir karanlık sokakta vallahi vuruverir! 58.A: Evet, onun için esrarı sakla; sakın satma meslek sırrını. 59.C: Sırrın aşktır unutma. Aşktır anahtar kelime. 60.B: Hayır, anahtar kelime yüzümüzde yazar. Bak ve dinle. 61.A: Aşktır, aşktır, aşktır, aşk!.. 62.B: İntihâlden de korkma; çünkü bizim kıt kanaat okumamızın ve yazmamızın bütün sırrı, bütün sırrımız tasavvufi aynamızda gizlidir. Mevlana'nın Ressamlar Yarışması hikâyesini bilir misin? O da hikayeyi başkalarından almıştır, ama kendisi... (Bilirim, efendim, demiştim.) 63.C: Bir gün yaşlandığında, insan kendisi olabilir mi diye sorduğunda, bu esrarı anlayıp anlamadığını da soracaksın kendine, unutma! (Unutmadım.) 64.B: Eski otobüsleri, çalakalem yazılmış kitapları, sabredenleri ve anlayanlar kadar anlamayanları da unutma!
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.