Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İnceleme yazmanın, ilgili kişilere hitap edeceği gibi, kendimiz içinde okuduklarımızı daha iyi ozumsemek açısından bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Cemil Meriç 'i hiç okumamış bir okuyucu olarak, ilk bu kitapla kendisi halkında fikir sahibi oldum. Onun psikolojisini anlatan akıcı ve etkileyici bir roman olduğunu da düşünebilirsiniz. Geçirdiği süreçleri anlamamız için, ilk psikanaliz in kurucusu Sigmund Freud un kuramlarıni anlatmakla başlıyor. Orta asyada doğmuş, gelismis Türk düşüncesi ile devam ederken,Türk 'ün kitleler halinde hareket ettiği için, bir düşünce sistemine sahip olamadığını eleştiriyor. Bunu le bon ve Sigmund freud alıntılari ile desteklerken, bir nevi Türk ü gömüyor. Avrupa düşünürken bizimkiler ok atarmış, lisanları bile yokmuş ve dili sadece askeri bir emir kipi olarak kullanıyorlarmış,GökTengri inancının saçmalık olduğunu, düşünür olarak bir tek şamanları gördüklerini belirtmiş. Ve bu düşünce yoksunluğunun kurtuluş savaşına kadar devam ettiğini ve gerçek bir düşünür olarak Cemil Meriç 'in dünyaya geldiğini öne sürmüş. Arada övdüğü de olmuş . İbni sina, Farabi ve Ahmet yesevi den bahsetmiş. Musiki ile mimari de iyi olduklarını söylemiş. Aslında düşünceden yoksun derken, İslam alimleri ve tasavvufcular çıkarmışlar ama sokrates ayarında bir filozoflari olmamış, olacagi zaman katledilmiş. Bu ön bilgilerden sonra Cemil Meriç 'in psikobiyografisi başlıyor. İnsan psikolojik gelişiminin atalarından geldiğini, bu yüzden entelluktuel açıdan donanımlı bir ailesi olan Meriç' in, o daha doğmadan balkan savaşları nedeniyle oradan oraya göç ederlerken, yaşadıkları ruhsal bunalimlari çocuğa empoze ettiklerini ruhsal çözümlemelerle anlatıyor. Hatay reyhanlı da doğan Meriç, göçmen psikolojisi ile dünyaya gelir ve o dönemde Müslüman araplar olduğu için dislanir ve kalabalıkta yalnız olarak yaşadığı için, kendini kitapların dünyasına bırakır. Göçmenlerin yaşadıkları ve hissettiklerini çok iyi anlatmış yazar. Anne travma sonrası stres bozukluğu ;baba şizofren olduğu için aile ortamında da yalnızdır. Kitaplardan sonra sığındığı bir liman da Allah'tir. Kalabalığın içinde yalnız bir çocuk. Kitap okuyan ve başka çocuklarda dayak yiyen... Yalnızlık yabancılaşma ve narsistlik getirir. Allah ta kendi gibi yalnızdır, tektir ve benzeri yoktur. şöyle der ;Ben tekim kimseye benzemeyenim. Zirveler ve uçurumları ile kimseye benzemeyen. Tanrı gibi tekim ve benzerim yok. (185)Milli mücadele döneminde yaşadığı yer fransizlarin egemenliğine girince, büyük bir karmaşa içine giren Meriç, hacı hoca iken milliyetçi, Ateist ve Sosyalist olur. Tüm bu yaşadıklarından mıdır? Kişilik ozelligindenmidir? Kendisi çok çelişik bir insan. Yazdıkları nedeni ile hapise girer ve hayatını polis korkusu ile geçirir. Aşk hayatında da çok başarısıdır. Genelde fahiselere aşık olur ve onlar dan karşılık bulamaz. Yazar tüm bu yaşadıklarını ödipus kompleksi ve oral dönemde yaşadıklarına mal ediyor.Herseyde ailesini sorumlu tutuyor ve kitap sevgisini anne memesi ile kıyaslıyor, aslında herseyi anneyi dört yaşına kadar emdiğine bağlıyor ve devleti cezalandırıcı ve koruyucu yapısı ile baba figürü ile özdeşleştiriyor. Yalnızlıktan kendisine karşılık veren sevmediği bir kadinla evleniyor ve çok okumaktan, cocukluğundan beri miyop olan gözleri kör oluyor.Düşüncelerini yakınları aracılığıyla anlatiyor. Cemil Meriç in fikirleri olgunlasiyor, kendisi için ne sağ ne sol Türk fikir işçisi deniliyor. Çok derin, ruhsal cozumlemelerin olduğu,elinize alınca bırakmayacağınız bir kitap. Herkese iyi okumalar.
Cemil Meriç'in Psikobiyografisi
Cemil Meriç'in PsikobiyografisiMurat Beyazyüz · Timaş Yayınları · 201619 okunma
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.