Gogol dan okuduğum ilk kitap olur kendisi. Yazarla tanışmayı çok istiyordum çünkü çok fazla seveni var gerçekten. Özellikle palto kitabını ayrıca almak istemiştim ancak iş bankası yayınlarında bütün öykülerinin birleşmiş hallini görünce bunu almaya karar verdim. içerisinde bir çok öyküsü bulunuyor yazarımızın. En ünlüleri de bana kalırsa palto ,burun. Yazarın dili gerçekten çok güzeldi. Beğenmediğim bir nokta arasam bulamam sanırım. Dili akıyordu ve sade bir anlatım kullanmıştı ancak kitapta anlamadığım bazı şeyler vardı ve asla akmadı bu yüzden. Neden bilmiyorum ama elimde resmen süründü gibi oldu. Sanırım yaşadığım dönemin yoğunluğu da buna sebep olmuş olabilir ama gerçekten uzadıkça uzadı gibi geldi kısacık öyküler. Bir diğer sebep de bence birçok öyküsünün üst üste verilmesiydi kitapta. Okurken bir noktadan sonra aynı temalı öykülerde bunaldığımı farkettim. Çoğunun teması Gogol'un tarzından kaynaklı yoksulluk, o dönem rusyanın işleyişi, rus insanlarının genel yapısı, sınıf sistemiydi. Her bir öyküde işleyişi bu konuları gerçekten güzeldi. Anlamlar çıkararak ve derinlemesine verilmek istenen mesajı alarak okudum ve etkilendim. Gerçekten çok etkilendiğim diyaloglar da oldu. Etkileyici öykülerdi. İnsan durup düşünüyor. En beğendiğim ve diğerlerine göre daha çok etkilendiğim 2 öykü Portre ve Palto. Portrenin konusundan kısaca bahsedersem; normal, henüz ünlenmemiş kendi çapında resimler yaparak geçimini sağlamaya çalışan bir ressamımız bir gün bir portre bulur. Bu portre yaşlı bir adamın gerçekçi yapılmış bir portresidir. Ressam bu portreyi evine asar ancak bu portrenin lanetini bilmiyordur. Portre kimde olursa lanetlenir ve kişilik olarak değişir. Şeytani bir portredir. Öykü iki kısımdan oluşuyor. 1. kısmında bu ressamımızın portreden etkilenişini, 2. kısımda ise portrenin nasıl ortaya çıktığını ,kimin yaptığını okuyoruz. Genel olarak hem ürpererek okuduğum, hem de merak ettiğim bir öyküydü. Verilmek istenen mesaj çok güzeldi ve etkileyiciydi. Ressamlık, sanatın anlamı, sanata yüklenen anlamlar.. güzel aktarılmıştı. Palto ise yazarımızın en meşhur öykülerinden biri zaten. Konusu; Paltosu çok yıpranmış olan bir memuru okuyoruz. Paltosu artık yamadan giyilmeyecek bir haldedir ve yenisini alacak parası yoktur. Çok uzun uğraşlar vererek bir paltoyu almaya çalışır. Bu uğraşlar sonucu en güzel paltoyu bulmak ister. O paltoyu elde edişi ve daha sonrasında yaşadıkları etkileyici bir şekilde ele alınmıştı. cidden çok ama çok etkilendim ve merak ettim öyküyü. Adama aşırı üzüldüm. Yoksulluğu en güzel anlatan şuana kadar okuduğum eserlerden biriydi bence. Çok çok güzeldi. adamla bağ kurdum ve empati yaptım her satırda. Asıl verilmek istenen mesaj da çok güzel aktarılmıştı. Bir şeyi çok isteyip elde ettikten sonra olabilecekler, hayatta her zaman dik durmamız gerektiği, bir şey için çaba vermenin ve onu elde edince gelen duygular çok çok güzel anlatışmış. Diğer öyküler de kötü değildi. Burun gibi.. Ama yeteri kadar beğenemedim nedense. çoğunda sıkıldığımı söyleyebilirim. Burun öyküsünün altındaki mesajı mesela anlayamadım tam olarak aktarılamamış gibi geldi başlarda. Ayrıca çok fantastik geldi. Bazı öyküleri de karışık ve anlatılmak istenen mesaj darmadağınık verilmiş gibi geldi. Özellikle son öykü fayton hem çok kısaydı hem de gereksiz yazılmış gibi geldi bana. genel olarak güzeldi ama beklentimin yüksek olmasından da kaynaklı sanırım biraz sıkıldım. Yazarın diğer eserlerini de kesinlikle okuyacağım. Bütün öyküleri bir anda değil de ara ara okuyabilirsiniz. Belki o şekilde daha akıcı olur.

Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201956bin okunma

·

30 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nil Yelen