Gönderi

488 syf.
·
Not rated
Halkları Hangi Kuvvet Hareket Ettirir?
Yine uzun bir ara ve yine ben...Bölümlerimizi tanıtalım; 1.Bölüm:Yazar ve Yazarın Diline Aşinalığım 2.Bölüm:Peki,Beni Ne Harekete Geçirdi? 3.Bölüm:Kitap Hakkında Spoiler İçermeyen Yorumlarım 4.Bölüm:Kapanış 1.BÖLÜM Klasik Tolstoy mu Dostoyevski mi?Karşılaştırmasını sık sık duymuşsunuzdur.Ben bu konunun hep dışında kaldım.Bunun sebeplerinden biri yazarları kendi aralarında karşılaştırma yapmayı istemememdir.İkisi de okunur ve ikisinin de yoğun bir kitlesi vardır.Yani bu kadar göreceli olan bir konunun tartışmasının sonu yoktur ama tabii bu söylediğim boş laf .Tartışma yapılır,yapılmalıdır,yapmak güzeldir!Temel sebebi iki yazar hakkında da yeterli bilgiye,okumuşluğa,sevgiye sahip olmamamdır.Yoksa Gogol mu ... mu diye sorsanız cevap belli :) Tolstoy'a dönecek olursak yaklaşık 7 yıl önce "İnsan Ne İle Yaşar"ını okumuştum,o zamanlar "Kitap nedir ,nasıl okunur?" nedir bilmeyen ben yemek yerken bile kitabı bırakamadığımı hatırlıyorum.Bu kadardı yazarla tanışıklığım.Anlayacağınız gerçekten uzaktım kendisine. 2.BÖLÜM Beni gündeme ve savaşlara(ki bakacak olursak aynı şeye tekabül ediyor)olan ilgim,merakım harekete geçirdi...Dersem gece rahat uyuyamam.Olabildiğince gündemden uzak durmaya çalışan,gündem tartışıldığında "Gerçekten bunun anlamı var mı?"diye bakan konuşmanın insanları harekete geçiremeyeceğini düşünen fakat "Evet,tartışın,dökün içinizdekini fakat bu tartışmanın sonu olmayacak en azından içinizi döktüğünüz süreç size veya karşınızdakine iyi gelecektir."diye de düşünen biriyimdir.Beni harekete geçiren yine gece rahat uyuma isteğidir.Çok kısaca,arkadaşlarım hediye etti.E elimde kitap varken yeni kitap almak olmaz diye başladım.Yoksa hayır yani. 3.BÖLÜM Kitabın başında yazarımızın düşünceleri karşılıyor bizi.Kesinlikle anlattıklarından bir şey anlayamayacağım yargısıyla başlamış olsam da gayet rahat oldu yazarı anlamak.Az önce ilgisizliğimden bahsetmiştim fakat yazar öyle bir yazıya döküyor ve düşünceleri öyle ilginç geldi ki kitabın en sevdiği bölümüdür benim için.Ardından olaylar anlatılmaya başlanıyor,bu sırada da yazarımız yer yer düşüncelerini dile getiriyor yani kimliğini gizlememiş.Daha önce hiçbir romanda okumadığım kadar çok karakterle karşılaştım kitabın başında.Hepsi aniden o kadar fazla geldi ki,kendimi bu karakter kimin neyi diye not tutarken buldum fakat yaklaşık 2000 sayfaya dönüp bakıyorum da aklımda olmayan hiçbir karakter yoktur.O yüzden sakin olunuz ve karakterlerimizi sindire sindire okuyunuz.Yazarımıza tekrar dönecek olursak,yazarımız düşünme açısından sizi oldukça yoruyor,yazdığı hakkında günün herhangi bir saati,herhangi bir işi yaparken düşündüğümü buldum kendimi.Savaşa katılmanın kişinin isteğine mi bağlı olduğu yoksa zorunlu mu olduğu...Halkı neyin harekete geçirdiği...İktidarın ne olduğu...Neden insanların birbirini öldürdüklerini...Sevginin ne olduğu...Bunlar en basit dille ifade edebileceğim düşünceler.Yazarımızın ayrıca betimlemeleri okunmaya değer.Karakterlerimiz çoğu Rus romanında olduğu gibi burada da çok gerçekçi,bir sayfada bir karakteri hiç sevmezken arka sayfada aynı karakteri çok sevebiliyorsunuz bu sizin gelgitli duygular yaşayan bir insan olmanızdan değil,karakterin de bir insan olduğunu fark etmenizden kaynaklanıyor.Daha yazılacak çok şey var fakat daha fazla uzatmak istemiyorum.Karakterleri özleyeceğim. 4.BÖLÜM Gün geçmiyor ki ben bu inceleme işinde acemilikten kurtulayım,acemiliğimin kusuruna bakmayınız.Bir bilgi veya yazım hatam olduysa da lütfen aynı işlemi uygulayınız.İyi günler,iyi okumalar...
Sır Duvarları
Sır DuvarlarıOsman Aysu · İnkılap Kitabevi · 200347 okunma
·
2,618 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.