Gönderi

Şapkalarını yüzlerine doğru çekmiş hamallar Orhan’a baş selamı verdiler. Hepsinin gözleri sapsarı kesilmişti ve yorgun görünüyorlardı. Ağır adımlarla kervansarayın orta koridorundan dışarı doğru yürüdü. Derken birinin “Orhan Bey selam” dediğini duydu. Dönüp bakmak istemedi, sadece “aleyküm” demekle yetindi. Her kim olursa olsun, dedi kendi kendine... Ne selam vereni tanıyordu ne de tanınmak istiyordu. Değersiz kişilerdi hepsi de, selamları da kendileri gibi olurdu. Tıpkı soğuk yeller gibi, adamın kulağının önünden vızıldayarak gelip geçerlerdi o kadar. Baba, “Yeller papağının içene girecek olsa savurur ha, ona göre, dikkat etmelisin!” derdi.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.