İnsanın hayatında bazen öyle eylemler gelişir ki neye uğratıldığı farkına varana kadar: "Ben bu muyum?" dedirtiyor. Bu eylemlerin çoğu insanın ruh halinden tutup davranış biçimine kadar varyasyona uğruyor.
Deniz'in, güzel bir hayatı varken ve Oğuz ile bu güzellikler içinde sevip bir ömür mutluluğa akitlendiler. Gel gör ki başta sağlıklı olan yolculuk ne olduysa rayların yoldan çıkmasıyla hayatın zikzakları çizildi. Önüne gelen Pelin yolculuğundaki çukurları derin kuyulara çevirdi. İçinden çıkamaz bir hal aldı. İyilik yapayım derken çıkılmaz bir hayalin ve doğruya çıkmayacak umutların içinde kayboldu.
Ne yazık ki Deniz'i kendi deryasında boğulmasına sebebiyet veren, severek evlenilmesine rağmen hiç yanında olmayan Oğuz, Yaz'ın doğumuyla tamamen yalnız bırakarak, yoluna çıkan Pelin ve çekirdek ailesi sorumsuz bir koca imajı çizdirdi kitap boyunca.
Deniz'in kendine hayrı olmazken Pelin'e nasıl hayrı olacak?
Deniz'i saran derya olmazsa deniz durgunlaşır. Kirlilik alır.
Kadının yanında erkek olmazsa hayat kadına zehir olur!
Psikolojik bozukluğu konu alan kitabın içinde geçen nice sözcük heybemizde anlam kattı. Cümle yerine sözcük altı çizilmesi ayrı bir mutluluk şereflendirdi.