Kitap özellikle Ortaçağ Avrupa'sından günümüz dünyasına hakim olan ekonomik sistemleri konu alarak yazılmış. İki bölümden oluşan kitap ilk bölümde feodalizmden kapitalizm geçiş dönemini, ikinci bölümde ise üstü kapalı olarak diyeceğim ama gayet üstü açık bir şekilde kapitalizmden sosyalizme dönecek olan ekonomik sistemi konu almış. Şunu belirtmek istiyorum ki kitabı okumadan önce iktisadi sistemler hakkında çok kıt bir bilgi birikimim vardı ki şu anda da sahip olduğum söylenemez.:) Bu sebeple de kitabın iktisadi hesaplara yoğunlaştığı kısımlarında epeyce sıkıldım lakin sonrasında terimlere alıştıkça daha akıcı olmaya başladı. Özellikle geçmişte üzerinde düşündüğüm, ortada bir sorun var diye sezdiğim ve dile getirdiğim düşüncelerin kitapta da yer bulması ve bu düşüncelerin haklılığını gördükçe daha da ısındım kitaba. İnsanlık tarihini merak eden bir insan olarak özellikle evrimsel -biyolojik- döngü ve dönüşüm üzerine yoğunlaşmıştım. İnsanlık tarihin ancak bu şekilde açıklanabileceğini düşünüyordum. Doğrusu, bu biyolojik okumalarım sayesinde kabataslak bir portre belirmişti zihnimde ta ki bu kitapla tanışıncaya kadar. İnsanlık tarihi sadece biyolojik bir süreçten ibaret değildi. İnsan geliştikçe bununla beraber birçok farklı kavram da giriyordu yaşamın içine. İktisat gibi. Sanat gibi. Kültür gibi. ve daha sayılamayacak kadar çok etken. Bu kavramların üzerinde detaylı okumalar, araştırmalar yapılmadığı müddetçe insanlık tarihinin anlaşılması kesinlikle eksik kalır. Tabi bana göre bunların içinde en etkili ve önemli olanı iktisadi tarihtir. Uzun sözü kısası bu kitap insanlık tarihi meraklılarına kesinlikle tavsiye edebileceğim, ileriki okumalar için bir yol gösterici ışık olabileceği kanısındayım. Herkese çok okumalı, yoğun düşünmeli ve HAKİKAT'e kavuşturucu günler diliyorum.

Feodal Toplumdan Yirminci YüzyılaLeo Huberman · İletişim Yayınları · 2016681 okunma

·

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zana Erdoğan