CumartesiGecesivePazarSabahı1KitapOldu***
Öyle olsuna da denk getirmiş olabilirim:)))
Alan Sillitoe Nottingham'da yoksul 1ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 14 yaşında okulu bıraktıktan sonra 1bisiklet fabrikasında çalışmaya başladı. Ardından Kraliyet Hava Kuvvetlerine katıldı ve İngiltere'ye döndüğünde tüberküloz olduğu anlaşıldı. İyileşme sürecinde Fransa ve İspanya'da yaşadı ve bu sırada yazmaya başladı. Sillitoe'nun ilk eseri 1958'de yayımlanan Cumartesi Gecesi ve Pazar Sabahı oldu; romanın konusu savaş sonrası İngiltere ve işçi sınıfının içinde yaşadığı imkânsızlıklardı. İkinci kitabı
Uzun Mesafe Koşucusunun Yalnızlığı 1959'da Hawthornden Ödülünü kazandı. Sillitoe sonraki romanlarında da savaşa ve işçi sınıfının yaşamına dair gerçekçi anlatımlanını sürdürdü. Onlarca romanın yanı sıra kisa hikâyeler, şiirler ve çocuk kitapları yazdı. "Öfkeli gençler" akımına dahil olan Sillitoe 1997 yılında Kraliyet Edebiyat Topluluğuna seçildi. Sillitoe 2010 yılında Londra'da hayatını kaybetti. (Kitap yazar bilgisidir)
Savaş sonrası Nottingham'daki işçi sınıfı yaşamının asi fabrika işçisi Arthur Seaton'ın durumlarını konu alan "Cumartesi Gecesi ve Pazar Sabahı, tüm gün 1torna tezgahında çalışan, çok içen, topluma karşı yabancılaşmış, ruhsal çöküntü içindeki, öfke yansımalarını ifade eden 1kitaptır. 1kaç evli kadınla birlikteliği yerel dedikodu malzemesi haline gelirken tanıştığı 1kizla herşey değişir. Bundan sonraki oluşan farkındalık ile yaşadığı hayat içindeki heyacan vurgusu çok güzeldi***
Yazarın ilk romanı olan "Cumartesi Gecesi ve Pazar Sabahı" gerçekçiliğin ötesinde 1kitap olup, otobiyografik öğeler de taşımaktadır Gerçekle söylentiler arasında geçişler yapan Sillitoe, Arthur Seaton'ı çalıştığı fabrikadan, kavgalı dövüşlü aşk hayatına kadar duygusallığa düşmeden, barlarda kız peşinde koştuğu "haftanın en güzel ve en cümbüşlü eğlence saatleri"ndeki curcunalı mutluluğunda varoşlara musallat olan asalak "imparatorlar"a güç bela karşı koyan 1yeri tüm ayrıntılarıyla betimler. Sillitoe, insanın içinde yaşadığı komedyayi akıcı 1dille sunar. Yazarın oluşturduğu bu kurgusal coğrafya, savaş ve savaş sonrası durumlar içindeki ince ayrıntılarla dönemin bölgesel anlatımında ki evrensel düşünce yapısına bayıldım, eğlenceli diliyle de roman anlayışına 1çok yönden büyük etki oluşturmuş bence yazar ki bu tarzı pek severim ben*** Yazar, Nottingham coğrafyasını bizzat tanıyor olması sayesinde, kentin gelecekte alması muhtemel hali müthiş 1dille yansıtmış. Sillitoe'nun oluşturduğu kentin gerçeklerini hayali kurgularla birleştirip yerlisi olduğu mekandaki gerçek deneyimlerini o mekanın içinde var olan toplumsal durumlarla harmanlaması önemli 1kurgu oluşturur ki dönem içi ve dönem sonrası adına güzel 1anlatıydı, sanki izler gibi okudum. Kitabın Başrolünü Albert Finney'nin oynadığı romanın filmi de varmış kesinlikle izlemek istiyorum zira film tadında 1kitap.
1işçi sınıfı serserisinin hayatı, aşkları ve talihsizlikleri hakkında heyecan verici ve gürültülü 1roman olan "Cumartesi Gecesi ve Pazar Sabahı" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup, severek okudum. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim...