Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

#1000K
NÂZIM'IN BİLİNMEYEN MEKTUPLARI * ''Nâzım Hikmet'in Adalet Cimcoz'a yazdığı mektuplardan, elimizde bulunan otuz dokuzu Bursa Hapishanesi'ndeki son beş yılına tanıklık ediyor. 1945-1950. (..) İçerde de içindeki özgürlüğü duyanlardan Nâzım. Denizi, ormanları, şehirleri, yolculukları, eve dönüşleri, kadınları ile yaşamın uzağındayken bile, varlığının özünde saklı yaşamsal cevahir coşkusunu tazeliyor O'nun. Sevgi ve coşku.. Görülmemiş iki kaynak gibi, her koşulda -karamsarlıkta bile- birbirini tamamlayacak soluğunu güçlendirme nedeni olup çıkıyor. Sevgi, inançla birlikte, hem düşünsel, hem duygusal bir dünya kurmuş içinde çünkü. Kurulu düzenin olumsuzlukları, insanı yabancılaştıran etkilerden uzak bir dünya bu. O düzen ki, İkinci Dünya Savaşı'nın en zorlu, en çıkmaza düşüldüğü sanılan evrelerinde bile, Nâzım Hikmet'in kurduğu bu düşün ve duygu dünyasını karartmaya yetmiyor. Yitip giden milyonlarca insanın, yakılan kitapların, mahvolan şehirlerin acısını yüreğinde duyarak dünyasını korumasını biliyor. İlk hastalandığı günlerde, Mehmet Ali Cimcoz'a elyazısı ile yazdığı mektup bu direnci somutluyor bize: Hayat güzeldir, ümitlidir ve hapishanede de olsa, anginle de olsa aşk ve şevkle, bütün insanlıkla birlikte yaşanmalıdır. * Aynı günlerde yazdığı anlaşılan başka bir mektup da şu satırlarla bitiyor: Günler geçiyor dedim ya, bu sekiz sene hapislikte hiçbir şey öğrenemedimse sevmeyi, sabretmeyi, ümit etmeyi ve dünyayı olduğu gibi, ne fazla ne eksik görebilmeyi öğrendim. Böyle bir kazanç sekiz yıllık hapse değer. Şaka etmiyorum, sahi söylüyorum. Hadi güle güle ve güzel günlere.!'' (Sayfa: 5-6) *
Nazım'ın Bilinmeyen Mektupları
Nazım'ın Bilinmeyen Mektupları
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.