"Sırf hayatımızın rahatını bozmayalım diye tarumar ettiğimiz topraklar, erittiğimiz buzullar, kuruttugumuz nehirler, su altında bıraktığımız kıyılar, çöple tıkadığımız göller, suyunu kuruttuğumuz türler, yok ettiğimiz tozlaşma böcekleri, israf edilen petrol, etkisizleştirdiğimiz ilaçlar, başımıza getirdiğimiz yalancılar...
...
Benim neslim, Dünyanın Nimetleri Lokantası'nda tıka basa yerken, hesabı ödemeden kaçacağını, torunlarına asla kapanmayacak bir borç bırakacağını pekala bilen ama inkar eden bir nesildi." (Sayfa 639)
Kitabın benim için günümüzü de ilgilendiren en derin notunun bulunduğu sayfadan bir alıntıyla başlamak istiyorum. Tıpkı günümüz insanını anlatmıyor mu? Son 75 sayfasında geleceğin muhtemel dünyasını okurken içim çok ürperdi. Hep aksiyon veya bilim kurgu filmleri şeklinde izlesek de, kaynakların tükendiği bir gelecek büyük ihtimalle bu dünyayı bulacak. Biz görürüz veya görmeyiz, önlemi "ben görmem ya" demeden almamız şart!
Kemik Saatler gibi konusu ve de anlatımı çok sağlam olup, keşke bunun dizisi olsaydı dedirten başka bir fantastik kitap okumadım daha önce. Bu kitabın dizisi çıksa en az 4 sezon soluksuz gider. Konu içeriğindeki karakterlerin çeşitliliği ve işlenen konulara da bakarsak, 8 sezonu da zorlar.
Kitap o derece derin anlatıma sahip ve merak uyandırıcı. Ama gel gelelim sıklıkla anlatımda "bir dakika ya, ne oldu şimdi, nasıl yani" dedirten bölümler vardı ve beni okumaya devam etme anlamında çok zorladı o bölümler.
Kitap genel itibariyle çok güzeldi, bazı yerleri çok geç açıkladığını ve dizi olsa daha iyi anlayabilir olabileceğimi düşündürdü... :)
Hangi karakteri en çok sevdim diye bir şey bu kitaba karşı tam söyleyemiyorum, hayatlarındaki bazı kararlar bana göre tam değildi. Özellikle de insanların. Bu kadar kusursuz bir kitabın karakter seçimlerinde mistik gücü verdiği insanları daha kusursuz ve biraz daha eğlenceli şekilde ayrıntılı okumak isterdim. Holly Skyes'ın seçimlerini yanlış buldum bir noktaya kadar. :))
Kısaca konu bütünlüğüne değinmek gerekirse Münzevilwr ve Muvakkitler adlı iki grup var. Bu iki gruptan biri saf kötülük gerekçesiyle dünyada ölümsüzlükleri meşru kılmaya çalışıyorlar, diğer grup neden ruh olarak gezebildiklerini bile bilmeden karşı gruba savaş açarak güçlerini dünyayı daha yaşanası kılmaya devam etmeye sessiz bir söz vermişcesine hareket ediyorlar. Sanrılar, bilişler, içe doğmalar, üçüncü gözler ve ses duymaları ile kişileri görmeler konu alıyor. Bazılarının içsel güçten bazılarının da sezgisel bağlanmaları sebebiyle insan formunda güçleri bulunmakta. Birkaç karakter havada kaldı benim için mesela, belki daha derinine dalmakta zorlanmasa idim böyle olmazdı ama oldu.
Okuyacak olanlar olursa, uzun soluklu sağlam kafayla okunması gereken değerli bir hikaye. Kurgusu fantastik alanda kaile alınması gereken cinsten. Dizisi olursa haber vereyim beraber takip edelim. :)) Cidden çok isterim dizisi olmasını...
Yazarımızın kalemine sağlık, uzun ama güzel bir deneyim oldu benim için de. :)