SemmasSEMMAS
Ravza Hanım,
Kitabınızı büyük bir beğeni ve zevkle okudum. Daha sonrasında ise eleştirel bir analizle geri bildirim olarak size dönmeyi uygun gördüm. Çünkü bu tür geri dönüşler yazar için hazine mesabesindedir. Bu kültür biz de çok yaygın olmasa da ben imkanlar ölçüsünde gerçekleştiriyorum. Hatta okurken elimin altında bulunan fosforlu kalemle yazım yanlışı ve imla hatalarını çiziyorum. Bunları da ekte sizlere sunmuş olacağım. Kapaktan başlarsak; kitabın giriş kapısı ve vitrini olduğu için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Buhara görselleri, kervan ve çöl aslında kitapla ilgili hikâyeyi daha okumadan ele veriyor. Bu iyi midir, kötümü dür? Diye soracak olursanız, bana göre çok ipucu vermesi gizemi ortadan kaldıracağı için pek tasvip edilen bir durum değildir. Arka kapak yazısının olmaması eksiklik olmasa da metin olarak bir pasaj iyi olurdu. Motto olarak bir cümle yer alsa da bunun her iki kapakta da olması etkisini azaltmış. Kitap ismi tek kelimeden oluşması avantaj olmakla birlikte duyulmamış olması, telaffuz zorluğu, tınısının olmaması ve de akılda kalmaması dezavantaj olmuş. Fakat tersten bakınca da dikkat çekiyor mu? Evet, o zaman olabilir.
İçerik olarak değerlendirdiğimizde ise olumsuz olarak ifade edecek bir şey bulamadım. Gerek hikâye, gerek kurgu, gerek geçişler gerekse diyaloglar fevkaladenin fevkinde olmuş. Okuyucu; zaman, mekan, duygu, his, geçmiş ve gelecek arasında sürekli savrularak âdeta abandone oluyor. Yapılan bu yolculuğun aslında bir anlık bir rüya olduğunu ancak kitabın sonunda anlıyor sunuz. Bir roman için sırrın bu şekilde anlaşılmamış olması yazarın başarısı olmaktadır. Eğer izlediğiniz bir filmin sonunu en baştan tahmin ederseniz izlemez siniz. Roman için de aynı şey geçerli olduğu için bu konuda yaptığınız her türlü takdirin üzerindedir, gönülden kutluyorum.
Roman kahramanı Ömer ile birlikte biz de kendi içimize yolculuğa çıktık ve kendimi sorguladım dolayısıyla bu şeklide romanın aynı zamanda mesaj kaygısını da en iyi şekilde yansıtmış oldunuz. Aşk nedir, gerçek aşka geçiş nedir? Sorularının cevabını tasavvuf çerçevesinde vermiş oldunuz bu çok değerli bir vizyondu.
Sahne ve diyaloglar o kadar başarılıydı ki âdeta okumadık, filim gibi izledik. Yolculuk sırasındaki bütün şehir ve mekanlar çok fazla detay olmasa da gözümüzde canlandı.
İşlediğiniz konu ve mekanlar çok fazla kullanıldığı için tekrara düşme tuzağına takılmadan özgün bir eserle ortaya bir farkındalık koymuş sunuz, daha ne olsun bence en büyük ödül bu olsa gerek...
Tabi ülkemizde algı ve marka her şey olduğu için bu kitabı ünlü biri yazmış olsaydı 100 bin satar fakat Ravza Zeybek yazınca 1000 tane satmak için göbeğinizi çatlatmak gerekiyor.
Çok başarılı ve edebi yönüyle de fevkalade olan bu romanın hak ettiği değeri görmesini temenni ediyorum.
Bir okuyucu aynı zamanda bir editör olarak değerlendirdim, faydalı ve yararlı olabildiysem kendimi bahtiyar addetmiş olacağım.
Selam ve dua ile...
Erol Aydın
Balçova/09.04.2022
