Gönderi

·
Not rated
Peyami Safa'nın "Fatih Harbiye" romanı doğu ve batı çatışmasını Neriman isimli bir genç kız üzerinden işlemiştir. Fatih doğuyu Harbiye ise batıyı temsil etmektedir. Karakter tahlilleri, mekan tasvirlerini ve betimlemeleri oldukça iyi bir kitaptı. Dili ağır olmadığından okuması kolay ve akıcıydı. Türkiye'nin batılılaşma döneminde toplumdaki kültürel buhranı iyi tasvir etmiş Peyami Safa. Kitaptan anladığım yegane şey Batının zenginliklerini de kendi kültürümüzden soyutlanmadan yaşamamız gerektiği. Lakin beni düşündüren etkenlerden biri de hangi gelenek ve kültüre sahip çıkmamız gerektiği. Şayet kız isteme merasimi Türk gelenek göreneklerinden sayılsa da bence toplum olarak bundan soyutlanmamız doğru olacaktır. Kitapta batı kültürünün de iyi yansıtıldığını düşünmüyorum. Sırf doğu kültürü daha doğru denilsin diye batı kültürü fazla uçuk anlatılmış. Batıda da o tür tipler yok değildir ancak genele bakıldığında doğu kültüründe de özellikle o dönemde bir kadın eve geç geldiğinde anlayışla karşılayacak bir baba yoktur. Neriman'ın kafasının karışması, iki tarafta sıkışması çok normal. Özellikle genç yaştaki bireyler yeniliklere ve değişimlere daha çok merak duyar. Güzel kıyafetler almak istemesi, gezmek istemesi, balolara gitmek istemesinden daha doğal bir şey göremiyorum. Bu nedenle aslında çatışmayı biraz anlamsız buldum diyebilirim. İnsanlar ne diyecek diye istediği şekilde hayatını yaşayamayan bir kızın bunalıma girmesi de ne o dönem ne de şimdi toplumumuzun pek değişmediğini bana tekrardan gösterdi. Tabii o döneme göre değerlendirmek gerekirse bunlar bir Türk kızının normalde yapabileceği şeyler değil. Ayrı olarak da Neriman'ın babası Faiz Bey kızına çok düşkün biri ve iyi biri olarak tasvir edilmiş. O dönem şartlarına göre kızının eve gece iki sularında gelmesine laf etmeyen bir babanın, kızının batıya yönelik diğer davranışları nasıl kendisini rahatsız ediyor pek anlayamadım. Topluma mesaj vermeye yönelik olan bir kitabın sonunda da kızın hayatını sırf istediği şekilde yaşamayı denediği için pişman gösterilmesini de doğru bulmadım. Kimsenin Neriman ile empati kurmak istememesi ve onu anlamamasından dolayı genç kız tek başına hem kendiyle hem de toplumla çatışıyor ve bundan dolayı yaptığı yanlışlardan da kendisini pek sorumlu tutmuyorum. Müthiş derecede abartılacak bir yanlışı yok. Kaldı ki farklı bir kültürü görüp denemek istemesi kadar normal başka bir şey de yok. Neriman'ın kitabın sonundaki pişmanlığının korkudan ve toplum tarafından dayatılan yeniliğin kötü olduğu imajından kaynaklandığını düşünüyorum. Şinasi ile olan ilişkisinde de tabii ki Şinasi'ye karşı olan tavrına sinirlendim ve Şinasi'nin bunları hak etmediğini düşünüyorum. Kitap güzel ve akıcıydı ancak anlatılmak isteneni doğru bulmuyorum. Kitapta beni etkileyen bir sahneyi de söylemeden geçemeyeceğim; Neriman korku ile sordu -Ne istiyorum ben? Şinasi derhal cevap verdi: -"Sen.." dedi, "iki gözüm Neriman, sen foksfort oynamak istiyorsun ve iyi bir kavalye. Onu da bulmuşsun."
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202048.1k okunma
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.