Yalnızlık bir insana neler yaptırabilir? Yeni bir evren kurdurabilir mi mesala? Ya da bu evrende gözlerini açıp her şeyi unutturabilir mi? Peki ya bunların hepsini yapabilir desem? Evet evet yanlış duymadınız yazarımız Axel 2975 yılında yalnızlıktan korunmak için bir hikaye yazmaya başlıyor. Yazdığı M.A.N.C evreni, yorgunluğa düşüp uyuduğu bir anda gerçekle kavuşuyor ve kahramanımız kendini hiç tanımadığı bir yerde ve tüm benliğini kaybetmiş halde 4 gizemli kişi tarafından uyandırılırken buluyor. Gerçekten her şeyi unutup, üstüne bir de kendi yazdıklarının kendi hikayesi olması işlerin iyice karışmasına sebep oluyor. Onu uyandıran bu 4 kişi ile hem bu hikayenin sonunu yazamak hemde unuttuğu kısımları hatırlamak adına bir yolculuğa çıkıyor... Distopik, mitoloji ve felsefe türlerini bir arada toplayan bu kitap kesinlikle bir öğretmenin elinden çıktığını bağırıyor sanki. Çünkü her şey nizami bir şekilde ilerliyor ve aklınızda hiç bir soru işareti kalmıyor. Biz öğretmenler geneline geleceğin şimdiki anını şekillendirirken her şeyin tas tamam olması için uğraşırız ve bu kitap baştan sona çok heycanla ve aşkla okutuyor kendini. Geçmişe yolculuk sırasında karşılaşılan büyük isimler ile yapılan sohbetler ağzınıza bir parmak bal çalmakla kalmıyor bir yandanda düşündürüyor. Ben kesinlikle evrenin bir parçası olarak bitirdim kitabı. Bir anda bitmesini istemediğim içinde çapraz okumalar ile kitabı bölümlere ayrırak dört günde bitirdim ki, kitabı elimden bırakırken çokta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Lakin kitabın bilgi kısmı yoğunlukta olduğu için, her kesime hitap etmediğinide söyleyebilirim. Ahh son olarak kitapta aralara serpiştirilmiş şiirler ise asla unutamayacağım bir güzellikteydi.

M.A.N.C. EvreniMusa Akkaya · Ephesus Yayınları · 202242 okunma

·

134 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze Yılmaz