Gönderi

·
Puan vermedi
Yaşayan Fransız Edebiyatının en büyük şairlerinden olan Baudelaire insanlardan uzak kalması ve babasından büyük bir miras kalmasına rağmen sefil bir hayat yaşamıştır. Rahatsız, melankolik, tam bir yalnız insan. Babasını henüz çok küçük yaşta kaybetmesi annesinin başka bir adamla evlenmesi, annesine duyduğu yoğun kırgınlık onu derinden sarsmıştır. Sartre’a göre Baudelaire hiçbir zaman kendini unutmayan adamdır. Görürken de bakar kendine o, baktığını görmek için bakar. Franz Kafka onun için şöyle der; bazıları çirkinlikleri göstererek güneşi yüceltirler bazılarıysa çirkinlikleri yücelterek güneşi yok sayarlar. Baudelaire çirkinlikleri gösterirken güneşi yok sayan bazıları arasına girse de şiirlerindeki çift yönlülük kendini belli eder. Rimbaud’nun değimiyle şairlerin tanrısı. Üvey babasının isteği üzerine inzivaya çekilmesi iyi olur düşüncesiyle bir gemi yolculuğuna çıkartılır. Yolculuğunun henüz 9.ayında geri dönmeye karar verir ve bindiği gemide yaralı bir albatros’ u görmesi üzerine o müthiş şiirini (Albatros Şiiri) yazar. Fransız akademisine girmeyi deneyen ama toplum ahlak kurallarına ve din duygularına ters düşen yazılarından dolayı kabul edilmez ve büyük bir bunalım içine girer ve le moi’nin derinlerine iner. Eserlerindeki temalardan dolayı mahkeme tarafından suçlanır ama Gustave Flaubert gibi birçok Fransız edebiyatçının davasını üstlenen avukatın güçlü savunması sonucunda sadece ahlak değerlerine karşı çıkan edebiyatçı olarak yargılanır. Verilen ceza 1949 yılında Fransız yargıtayı tarafından kaldırılır. Oedipus Kompleksi yaşayan Fransız edebiyatının en büyük şairlerinden olan Baudelaire son günlerini alkol bağımlısı ve felçli olarak geçirir. Son anında yanında büyük bir hayranlık duyduğu annesi vardır…
Yapma Cennetler
Yapma CennetlerCharles Baudelaire · Telos Yayınları · 2008297 okunma
·
1.380 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.