Gönderi

178 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bireyden topluma Yakup Kadri.
1889 yılında doğmuş olup 20.yüzyılın ilk senelerinde (tahminen 1905 civarlarında) yazmaya başlayan Yakup Kadri’nin eserlerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü bir çağdan Cumhuriyet Türkiye’sine geçişin sancılarını ve türlü zorluklarını görebiliriz. Daha ziyade roman ve denemeleri ile bilinen yazarın bu kitabında karşımıza 4 adet piyes (tiyatroda oynanması için yazılmış metinler) çıkıyor. Nirvana ve Veda isimli ilk iki piyesin yazılma tarihi 1909 (bu piyeslerde yazarımızın ismi Karaosmanzade Yakup Kadri olarak geçiyor, soyadı meselesi henüz gündeme gelmediği için) ve son derece bireysel konular işleniyor. İki ya da maksimum üç karakterin yer aldığı bu piyeslerde iki kişi arasındaki ilişkilere odaklanılıyor ve malumunuz dili Osmanlı Türkçesinden nasibini aldığı için yer yer günümüzde kullanılmayan kelimeler mevcut. Ama endişelenmeyin, bu ikisi oldukça kısa ve yalnızca bir perdeden oluşuyor. Yakup Kadri’nin yazınında 1910’ların ikinci yarısından itibaren toplumsal nitelik ağır basmaya başlıyor bildiğiniz üzere. Bu gerçek 4 perdelik Sağanak ve 3 perdelik Mağara adlı piyeslerde görülüyor. 1929’da yazılmış olan Sağanak adlı piyes cumhuriyetin ilk yıllarında geçiyor, kuşaklar ve ideolojiler arasındaki çatışmayı aktarıyor. Bu çatışmada yazarın belirgin bir şekilde taraf tuttuğu söylenemez ama burada parantez açmak gerekirse Yakup Kadri’nin 1932 ve 1935 yılları arasında 1920’li yıllarda sol akımlar ile içli dışlı olmuş birkaç yazar ile Kemalizm ideolojisini devletçilik ilkesi bağlamında yayma amacı güden ve kapitalizm ile sosyalizme bir üçüncü yol sunmayı vaat eden Kadro Dergisinde yer aldığını unutmamak gerekir. Gelelim 1934 yılında yazılmış Mağara adlı son piyesimize. Burada tam anlamıyla toplumsal diyemeyeceğim ne yazık ki, kitabın arka kapağında Belçikalı oyun yazarı Maurice Maeterlinck’in çok açık bir etkisi olduğu yazılmış bu piyes için. Diğer üçü ile kıyas dahi edilemeyecek olan bu piyeste masalsı bir atmosferin hakim olduğunu görüyoruz, Anadolu’da geçiyor hikaye, Osmanlı öncesi belirsiz bir dönemdeyiz, nispeten fazla karakter, bazı saray entrikaları ve birtakım tuhaflıklar… İtiraf etmem gerekirse, edebiyatta masalsı öğelerin kullanımı beni pek tatmin etmez ancak bu sefer hiç de öyle olmadı, aksine okurken en çok keyif aldığım piyes sonuncusu oldu. Hiç Yakup Kadri okumadım, tavsiye eder misin derseniz HAYIR derim,
Yaban
Yaban
ile başlayın en iyisi. Daha sonra üslubu, tarzı vs hoşunuza giderse bu kitabı da okuyabilirsiniz elbette ama yazarın dünyasına giriş açısından son derece yanlış bir seçim olur. İyi okumalar…
Tiyatro Eserleri
Tiyatro EserleriYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 201156 okunma
·
228 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.