Gönderi

224 syf.
·
Not rated
Nikolay Vasilyeviç Gogol
Gogol’dan okuduğum ikinci eserdi. Bir önceki eser, bayıla bayıla okuduğum ‘Ölü Canlar’. Gogol’un o içten, şefkatli, sıcacık kalemi beni çok etkiliyor ve bu sebeple Gogol okurken dinleniyorum. Gogol hayranlığımı anlattıktan sonra şimdi gelelim eserimize! Yapıt, altı öyküden oluşuyor. Teker teker yorumlamak istiyorum. Neva Bulvarı
Neva Bulvarı
Neva Bulvarı
, öykünün 15. sayfasında çok sevdiğim bir alıntı üzerine birkaç şey yazayım. “Kadın güzel ağzını açtı ve bir şeyler söylemeye başladı; ancak söyledikleri öyle bayağı, öyle saçma sapan şeylerdi ki… Şaşılacak şey: Demek iffet kaybetti mi insanı, akıl da terk ediyordu.” Kitabıma kıyamasam muhtemelen altını kırmızı kalemle çizerdim. Kadın… Tazecik, turu, körpe… İçi ise bir o kadar kirli, hayatsız ve boş. Dışını sevdiğimiz şeyin içini de sevmemiz ne zor şey! Gogol’un Neva Bulvarı sevgisini her sayfada severek okudum. Beni çok güldüren eserine gelelim!
Burun
Burun
Burun, inanılmaz keyifli ve eleştirel bir öykü. Burnunu ararkenki o telaşı, utancı; beni çok içerisine çekti. Demek ki neymiş herkesin işine burnunuzu sokarsanız sokak sokak burnunuzu ararsınız. En iyisi burnunuzun yerinde kalması! Ah! O muazzam öykü! Kesinlikle bu öyküyü başucumda tutup ara ara okuyacağım.
Portre
Portre
Portre! O nasıl bir anlatım, o nasıl bir kurgu. Altını çizmemek için kendimi zor tuttuğum bir öykü. Palto öyküsü de çok güzel ana Gogol’un Portresi’ni okurken öyle keyif aldım ki! Galiba ben Gogol’un Portre’sini daha çok beğendim. Ve ünlü öykü:
Palto
Palto
Palto, beni çok hüzünlendirdi. Üzerine çok düşündüm. Karakterimizin her davranışının altında yatan sebebi sorguladım. Geçen yıllarda lisans dersimizde çok sevdiğim hocamın anlatımıyla aklıma kazınan bir öyküydü. Gogol’u öyle güzel anlatmıştı ki defterimin bir köşesine “mutlaka oku” diye not almıştım. Şimdi kitabı okurken yeri geldi büyük bir sevinçle okudum, yeri geldi hüzünle çevirdim sayfaları. Ah, o hırsızları bir yakalasam… Öyle kızdım öyle üzüldüm ki… Neyse spoiler vermeyeyim. Gerçekten muazzam bir öykü ama bana sorarsanız ben tabii hakkımı Portre’den yana kullanacağım. Bir Delinin Anı Defteri, aşkından deliren bir memuru görüyoruz. Tarihler beni çok gülümsetti. Sonuna çok üzüldüm, bir de o başbakana çok kızgınım. “Ayı hatırlamıyorum. Gün hepten yok Bir şey var… ama onun da ne olduğu belli değil” “Herhangi bir ay. Gün belli değil” “Martaralık, ayın 86’sı Gündüzle gece arası” Fayton, tebessümle okuduğum bir öykü oldu. Devam etseydi nasıl olurdu diye çok düşüneceğim. Karakterimizin mahcubiyetini hissedebiliyorum. Gogol, öğretmenlik hayatımda da öğrencilerime önereceğim başarılı bir yazar. Tabii kitabı bizlere çeviren Mazlum Beyhan’ı da unutmayayım. Mazlum Beyhan’ın çevirisini gördüğüm zaman hiç bırakmam o kitabı alırım! Ben büyüm bir keyifle okudum, sizlere de keyifli okumalar dilerim!
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201956.2k okunma
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.