Gönderi

974 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
İnsanlığa Bencilliğe İtmeyecek Bir Bencilik Anlatan Kitap
İnsanlığa, "bencil"liğe itmeyecek bir "benci"lik anlatan kitap Başlığın bu romanda anlatılanlara haksızlık olduğunu/ettiğini düşünecekler için evvelâ inceleme yazıma neden böyle bir başlık koyduğuma değineyim. Evet, Ayn Rand bencil kelimesine yüklenen kötü anlamı haksızca buluyor, bunun farkındayım. Bu başlığı seçmem söz konusu fikre katılıp katılmadığım yönünde bir takım yargılarda bulunmanıza sebep olmamalı - katılıp katılmadığımı söyleyemem. Katılıp katılmamak meselesi değil bu, yalnızca kelimenin mevcut çağrışımının farkındalığıyla becillik ve bencilik kelimeleri arasında ayrım yapıp bu ayrımı da başlığa taşıdım. Devam edelim. Ben bir kitabı okuyup bitirdikten sonra genelde internette bir gezintiye çıkarım. YouTube videolarına, blog yazılarına vs. bakınırım. Ayn Rand'ın belki de asla tasvip etmeyeceği şekilde, söz konusu kitap hakkında ötekiler, kimler neler düşünmüş, ne tür hislere kapılmış diye meraklanırım. Belki de Ayn Rand'a ve onun kitabına bu konuda ayrıcalık tanımalı, Hayatın Kaynağı için kimler neler demiş, neler hissetmiş araştırmamalıydım ama bu ayrıcalığı Ayn Rand'a tanımadım ve bu alışkanlığımı sürdürdüm. Kitap hakkında yazılanları okudum, söylenenleri dinledim. Öte yandan belki de bu haz ettiğim alışkanlığı sırf Ayn Rand öyle buyurdu diye, okuduğum bir kitapla terk etmemem, aksine inadına sürdürmem Ayn Rand'ı mutlu ederdi. Ya da bu alışkanlığımı bu kitaba (aslında fikre, felsefeye) inat sürdürmemin ya da bu kitap (fikir, felsefe) uğruna terk etmemin konuyla o derece ilişkisi yoktur ki bu paragraf bir laf kalabalığı hâlini alıyordur, anlamsızlaşıyordur. İfade ettiğim gibi bilemiyorum. (O kadar video, blog yazısı diye geveledim madem beğendiğim bir Türkçe videoyu paylaşayım, izleyip izlememek sizin inisiyatifinizde: youtu.be/Hgac0jN3Kws Yazar bu kurguyu kendi hayat felsefesini bizlere anlatma amacıyla kaleme aldığından ötürü incelememde kurguya pek değinmedim. Bunu belirtmemde fayda var.) Anladığım kadarıyla Ayn Rand benimsediği felsefeyi, hayat görüşünü romanları aracılığıyla aktaran bir şahıs. Bu kitap özelinde söz konusu hayat görüşünü mimarlık temasına yedirmiş, ne anlatmak niyetindeyse mimarlık -belki biraz da gazetecilik, yazma eylemi- aracılığıyla anlatmış. Bu roman 1943 yılında yazılmış. Bu önbilgi önemli zira romandaki kolektivizme doğru kayan/savrulan, bireyi/beni durmadan hırpalayıp döven dünya tasvirindeki histerikliğin sebebini ancak bu yolla anlamlandırabiliyorsunuz. Ayn Rand'ın yaşadığı dönemin tarihinden haberdar olarak... Dünya tasviri histerik, dedim çünkü roman boyunca yazarın kabuslarını okudum, kabuslarına maruz kaldım. Kolektivizm ve komünizm kabusuna, bu kabusun yazar üzerinde yarattığı ve üzerime üzerime akıttığı taşkın duygulara maruz kaldım. O antikomünist tutum, sürekli yergi... Ama en önemlisi bu içine çekilmeye çalışıldığım korku atmosferi, beni "histerik dünya tasviri" nitelendirmesini yapmaya itti. Histeri olarak nitelendirmemin bir diğer sebebi ise Rand'ın dünyayı felakete sürükleyeceğini düşündüğü tüm o şeylerin/anlayışların ya da dünya için felaket olduğunu düşündüğü o şeylerin/anlayışların felaketlere yol açacağını düşünmemem, buna inanmamam. Ben dengeye inanırım. Aslında Ayn Rand da bir anlamda böyle düşünüyor, dengeye inanıyor gibime geldi, zira Rand'ın benci kahramanları kaçınılmaz olarak kolektivist faydalar sağlıyor. Toplumsal faydayı sağlayan bencilik türünden bir anlayış Rand'daki. Ya da en azından benci kişi felakete sebep olmamalı, kötücül olmamalı türünden bir anlayış. Kısacası Ayn Rand'ın felaketlere sebep olan türden bencillikleri tümden müdafaa edeceğini sanmıyorum. O derece saf çıkarcı değil belli ki. Fakat emin de değilim tabii. 1940'lı yıllar vurgusuna geri dönecek olursam, romanda dünya kolektivizme "yeniliyor." Son kale ise ABD. Bu yıllarda olan da bu. Komünistleşen dünya, sosyalizm belası, Nazi Almanyası... Dünya/insanlık kolektivist ideolojilere "yeniliyordu." Beri yandan özgürlükler, bireylerin dünyası ABD bu gidişata direniyor. (Ama çok da bilgim olmadığı için yanlış yönlendirmemek adına dönemin ayrıntılı tasvirini yapamayacağım.) Bu kısa tarihi bilgi romandaki kolektivizme yenilen dünya tasvirinin ne'den kaynaklandığını bize gösteriyor. Zira Ayn Rand romanını yazdığı dönem böyle bir dönem, onun içinde bulunduğu dönemi nasıl gördüğünü de böylece fark ediyoruz. Bunca eleştirinin ardından romana/yazara hakkını teslim etme sorumluluğunu yerine getirmeliyim. Parazit kalabalığa karşı bizleri uyarıyor Rand, bireysel potansiyelimizi tüketen vasat ve ucuz kalabalıklara karşı. Öğütler veriyor ve uyarıyor, tüm bu öğütler ve uyarılar yerinde duruyor, haklılık payı barındırıyor. Kendinize saygı duyarak, kendinizin kendiniz üzerindeki hükmünü tanıyarak varoluşunuzun hakkını vermeniz gerektiği öğretisi.. Bunlar şahane öğretiler. Ve bu öğretilere bir kerecik olsun maruz kalmalısınız. Bu fikirlere maruz kalmanız gerektiğini düşünüyorum, bu kitabı ya da bu çizgideki başka bir kitabı okumalısınız, bir kerecik olsun benci'liğe hak ettiği değeri vermelisiniz.
Hayatın Kaynağı
Hayatın KaynağıAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20132,762 okunma
·
65 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.