Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Günün Hikayesi İki dirhem borç Hazret-i Ömer zamanında Îrân fethedilince, çok mal ve ganîmet gelir. Hazret-i Ömer, bütün ganimetleri, askerlere ve fakirlere dağıtır ama kendisi hiçbir şey almaz. Evine gece vakti gelince hanımı; -Niçin bizim için de iki dirhem getirmedin, yemek için, bu gece evde hiç yiyecek yoktur deyince hazret-i Ömer buyurur ki -Ey hâtun! Allahü teâlânın Ahkâf sûresinin 20. âyet-i kerimesinde meâlen; (Dünyâ hayâtında güzel ni'metleri yiyerek, iyi işlerinizin sevâbını giderdiniz. Onlar ile faydalandınız, yeryüzünde kibirlenip, günâh işlediniz. Bugün şiddetli azâb ile cezâlanacaksınız) buyurduğu kimselerden olmaktan korktum. Ve yine; Allahü teâlânın; (Dünyâya mağrûr olup, aldandılar.), (Sizi dünyâ hayâtı aldatmasın) buyurduğu kimselerden olmaktan korktum. Ayrıca kıyâmet günü, Resûlullah efendimizden uzak kalmaktan korktum. Çünkü Resûlullah efendimiz zaman zaman; (Ey Allahım! Beni fakir olarak yaşat, fakir olarak öldür. Kıyâmet günü fakir olduğum hâlde, fakirler zümresi ile haşreyle) buyururdu. Hanımına bunları söyledikten sonra, evde hiçbir yiyecek olmadığını anlayan hazret-i Ömer, mescide gider ve orada bulunanlara hitaben; -Ey insanlar, kıyâmet korkusu olmasa idi, bu korktuğunuz işlerden başka işler olurdu. Lâkin, kıyâmet korkusu bizi geri çekti. Nefsimize tâbi olmadık buyurur. Daha sonra da; -Bana iki dirhem kim borç verir. Çünkü evimde bu gece yiyecek bir nesne yoktur der. Eshâb-ı kirâm bunu işitince çok ağlarlar ve içlerinden Abdurrahmân bin Avf hazretleri kalkıp, iki dirhem borç verir. Netice olarak, Peygamber efendimizin buyurduğu gibi (Âhırette hesâba çekilmeden önce, dünyâda iken hesâbınızı görünüz ve tartılmadan önce, kendinizi tartınız!)
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.