Evlilik teklifi bir kumsalda oldu
Düğün deniz kıyısında
Dokuz günlük balayı
Geçti Capri Adası'nda
Akşam yemekleri harikulade
İstiridye ve balık güveç, dumanı üstünde
Damat ziyafetin tadını çıkarıyordu ki
Gelin içinden bir dilek diledi
Dileği gerçekleşti - bir bebek dünyaya getirdi.
Ama bu ufaklık insan mıydı?
Şey,
belki.
Ellerde ayaklarda on parmak
kafası çalışıyor, gözleri de sağlam
İşitiyor, hissediyor da.
ama normal mi ?
Pek sanmam.
Bu olağandışı doğum, bu hilkat garibesi
Kötü talihlerinin başı, sonu ve özetiydi
Kadın doktora bağırdı :
"Benim çocuğum olamaz bu."
"Üzerinde okyanus, yosun, tuzlu su kokusu."
"Kendiniz şanslı sayın, daha geçen hafta rastladım üç kulaklı ve gagalı bir kıza.
Oğlunuz yarı - istiridye diye beni suçlayamazsınız.
Deniz kenarında bir eve taşımaya ne dersiniz?"
Uygun bir isim bulamayınca
Ona Sam dediler sadece
Ya da bazen" şu garip şey, hani benzeyen midyeye"
Akıllarda aynı soru, kimse cesaret edemiyor sormaya
İstiridye Çocuk kabuğundan ne zaman çıkacak acaba?
Thompson dördüzleri bir gün onu uzaktan gözlerken
"midyeee" diye bağırıp sıvıştılar hemen
Bir bahar - öğle sonrası
Dışarıda unutuldu Sam ve yağmura yakalandı
Seaview ve Main'in köşesinde
Oturup izledi yağmur sularının
kanalizasyona akışını
Annesiyle emniyet şeridinde
Durmuş arabayı yumrukluyordu
İçinde büyüyen kederi
Hüsranı
Acıyı
Kontrol edemiyordu.
Dedi ki "Gerçekten hayatım,
Dalga geçmek değil niyetim
ama bir şey balık gibi kokuyor
ve bu oğlumuz korkarım.
Bunu söylemek istemezdim, ama yapmalıyım biliyorsun
Yataktaki sorunların için oğlumuzu suçluyorsun."
Merhemler, kremler
Her şeyi kıpkırmızı yapan.
İksirler, losyonlar
Kurşunlu karışımlar
Denemediği şey kalmadı
Ağrılar çekip kanatana kadar kaşındı
Doktor teşhisi koydu
"Emin olamam ama
belki de derdin izin dermanı, onun kaynağında.
İstiridye cinsel gücü artırır derler
Oğlunuzu yerseniz, az gelir size saatler!"
Adam parmak uçlarında yaklaştı
Sinsice odaya daldı
Alnında ter
Dilinde yalan vardı
"Evlat, burnumu sokmak istemem ama mutlu musun?
Hiç cenneti düşlemiyor musun
Ölmeyi içinden geçirmiyor musun?"
Sam gözlerini kırptı
Ama ses çıkarmadı
Babası kravatını gevşetip, bıçağın kavradı
Tutup kaldırınca oğlunu
Sam ceketine damladı
Dayayınca ağzını kabuklara
Kayıverdi boğazından aşağı
Çabucak gömdüler Sam' i deniz kıyısına
-bir damla gözyaşı, bir nefes dua
Eve çoktan dönmüşlerdi sabah olduğunda
Tahta parçalarından bir haç mezarın başında
Kuma yazılmış bir temenni
"Kurtarır İsa"
Ama silindi hatırası
kıyıya vuran ilk dalgayla.
Evde rahat yataklarında
Öptü karısını ne dedi ona:
"Haydi bir deneyelim."
"Ama bu kez" fısıldadı kadın,
"Bir kız dileyelim."
Sayfa 40 - Altı Kırkbeş Yayın