Çok, çok iyi bir roman Melek İzi. 2000’li yılların başında Viyana’da, yaşamdan ümidini kesmiş, çaresiz iki göçmenin anlatımıyla başlıyor. Ardından geriye, 19. yüzyıl sonu Bulgaristan’ına gidiyoruz ve karşımıza Viyana’da çıkan karakterlerin ailelerinin iki kuşak öncesinden başlayan hikayesini okuyoruz. Zaman zaman hayatlarının yönünü değiştirecek karşılaşmaları oluyor bu iki aile fertlerinin birbirleriyle, bazen de gerçek hayatta birbirinin yanından geçip gidiveren insanlar misali gündelik denk gelişleri. Bu iki ailenin hikayesinin arka planında da Bulgaristan’ın bir yüzyıllık tarihi aktarılıyor: Balkan Savaşı, ardından 1. ve 2. Dünya Savaşı, önce faşizm ardından komunizmin yükselişi, monarşinin kaldırılması, askeri darbeler, Sovyet dönemi ve en nihayetinde Sovyet sonrası dönem, iki ailenin hayatlarının olağan akışı içinde muazzam anlatılıyor. Dimitri Dinev muhteşem bir yazar. Kurgu ve karakter inşa etme, hikaye anlatma, siyasi tarihi son derece güçlü bireysel hikayelere yedirme, bunu mizahla yoğurarak ifade etme kabiliyeti hayranlık uyandırıcı. Mısır tarlasında saklanırken eskaza partizan olmuş dedeler, komünizm döneminde Tanrı’yla konuştuğu için bağırsak kurdu döktüğünü sanan çocuk ya da tuvalet kağıdı olarak kullandığı gazeteler yüzünden tutuklandığı için hayatı boyunca bunları okuyan baba gibi dönemin ruhunu mizahla harmanlamasına bayıldım. Çok güçlü bir arka plan sunarken, aynı zamanda bu kadar etkileyici bireysel dünyaları ayrı ayrı, tüm detaylarıyla kurması hayranlık uyandırıcı. Roman ilerledikçe karakter ve mevzuları birbirlerine bu kadar incelikli bağlaması da öyle. Toplumsal eşitlik ve adaletin pratikte işlemediği dönemde, aslında farklı sosyoekonomik aileden gelen iki çocuğun, yetiştirilme biçimlerinden gittikleri okullara ve askerliklerine kadar nasıl farklı yollardan geçtikleriyle de ülkesini çok iyi analiz etmiş Dinev. Batıl inançlar ve falcılık gibi kültürel benzerlikler ya da aynı dönemde müstakil evlerden apartman yaşantısına geçmemiz gibi detaylar da sıcacık bir hale getiriyor romanı. Koca bir yüzyılın anlatımından sonra da başladığı yere dönüyor hikaye ve göçmenlik, ırk, vatandaşlık meseleleriyle güçlü bir Batı Avrupa eleştirisini de esirgemiyor yazar. Dili, anlatımı, mizahı, karakterleri, kurgusu, her şeyiyle kusursuz bir romandı bence. En sevdiğim kitaplardan biri artık.

Melek DiliDimitré Dinev · Kanat Kitap · 20084 okunma

··

1.579 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İpek Dadakçı