Gönderi
20. Asrın Dâhisi: Marshall McLuhan
"Bak şimdi, Baba, Profesor McLuhan insanın kendi yarattığı ortamın, onun bu ortam içindeki rollerini tanımlayacağı bir mecraya dönüştüğünü söylüyor. Matbaa harflerinin icadının, düşünceyi eylemden koparıp ayıran doğrusal, yani ardışık bölüntüler şeklinde bir düşünce yarattığını söylüyor. Bugünse TV ve popüler müzikle, düşünceyle eylemin birbirine daha yakın olduğunu, başkaları ya da dünya karşısında daha yoğun bir ilgilenmenin geliştiğini söylüyor. Yeniden köyde yaşıyormuşuz. Anladın mı Baba?"
Marshall McLuhan'ı okumaya ilk başladığımda fikirlerinden bir hayli etkilenip aynı bu satırların bulunduğu sayfadaki baba ve oğlu gibi bir heyecanla okuduklarımı babama anlatmaya gitmiştim -İllüstrasyon sayfa 155'te bulunuyor- lâkin kendisi pek heyecanlı görülmüyordu, ama bunlara kayıtsız kalmak hiçbir şeyi değiştirmeyecekti... Marshall McLuhan bu eserinde asırlara birlikte gelen her bir teknolojik devrimin kaçınılmaz bir şekilde en gencimizden en yaşlısına kadar herkesi içine alacak olmasına dikkat çekiyor McLuhan, "Elektronik enformasyon medyasının kısacık bir zaman parçasında hepimiz bir araya getiriliyoruz, hepimiz konunun içine giriyoruz. Ayrıksı kalabilmek, bir çerçeveye girip girmemeye kendi karar vermek artık olanaksız." diyerek her bir teknolojik gelişimin KAÇINILMAZ olarak bireyin adeta birer uzvuna dönüşeceğinin altını çiziyor ve " Tüm medya insanın psişik ya da fiziksel yetilerinin uzantısıdır." diyor... Örneğin; başlangıçta tekerleği icat etmemizle birlikte tekerlek, ayağımızın birer uzantısı haline geldi veya kitap gözümüzün, giyim (tekstil) tenin bir uzantısı ve en sonunda ise elektirik devreleri SİNİR SİSTEMİMİZİN birer uzantısı haline geldi. Bunlara bağlı olarak şunu iddia ediyor McLuhan, gelişen her bir teknoloji mutlak olarak bizi, şeyleri algılama biçimimizi değiştireceği için, bir şeyin algılanmasında o şeyin içeriğinden ziyade o şeyin bulunduğu ortam önemlidir diyerek (The medium is the message) çok çarpıcı bir söyleme imza atıyor. Elektronik enformasyonun yükselmesi ile birlikte artık her şeyin yavaş yavaş birbiriyle ilişip ayrılamaz bir biçimde kaynaşacağını belirten McLuhan, bu ilişme ve kaynaşma durumunun yeni bir "Global Köy" oluşumuna sebebiyet vereceğini düşünüyor. (Bence global köy tasarısını bugünkü internet'e benzetmek mümkün.) Ve bütün bu yükselen elektronik enformasyon karşısında okullarımızın, artık her şeye herhangi bir sınıflandırma olmaksızın ulaşabilen çocuklarımızın eğitiminde yetersiz kaldığını ve bu durumun elektronik enformasyon çağı ile geleneksel eğitim sistemlerimiz arasında büyük bir ikilem yarattığını söylüyor. Bu gibi tartışmalar günümüzde bile varlığını sürdürürken McLuhan'ın bu saptamaları bu eserinde 19. asrın son çeyreğine doğru yapmış olması oldukça takdire şâyan. Bundan dolayı Marshall McLuhan şüphesiz ki 20. asrın en önemli dâhilerinden biri...
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.