Merhabaa; Nora’nın dünyası ile karşınızdayım. Kitaba başlar başlamaz pişmanlıklarını düşünmeye başlıyor insan. Birden bire belki de içten içe pişman olup haberinizin olmadığı yaşadıklarınız gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Tabii pişmanlıklar akla gelmeye başladıkça ‘acaba şöyle yapsam yine pişman olur muydum?’ soruları dönmeye başlıyor ki, kitabımız da tam bununla ilgili. Nora, hayatında yaşadığı birçok pişmanlığı yüzünden hayata küsmüş ve bu hayatı terk etmeyi düşünen bir kız. Ama o öldüğünü sandığı anda kendini güzel bir kütüphanede buluyor ve asıl hikâye buradan sonra başlıyor. Nora, hayatında yapmadığı için pişmanlık duyduğu hayatlara gitmeye başlıyor bu kütüphane sayesinde, paralel evrenler. Ama gittiği hiçbir hayata tutunamayıp yeniden bu kütüphaneye dönüyor. Çünkü Nora’nın anlamadığı ve asıl yapması gerektiği bir şey var, okudukça ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız… Sizler pişman olduğunuz şeyler için yeni bir hayata gitmek ister miydiniz? Ben bu soruyu başta kendime sorduğumda evet demiştim ama bu kitabı okudukça kendi kendime hayır demeye başladım. Çünkü bu hayatta ‘keşke şöyle şöyle yapsaydım’ dediğimiz ve pişmanlık duyduğumuz hayatların şu an ki hayatımızdan daha kötü sonuçlar doğurmayacağı ne malum. Ben hep buna inanırım. Rabbim bizim için her daim en iyisini, en hayırlısını bilir. Belki de o pişman olduğumuz hayatlar bizim için daha kötü ya da bizim için hayırlı değil ama biz o hayatlar için yeri geliyor çok fazla üzülüyoruz ama bunu unutmamamız gerekiyor, “Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216). Ben bu ayeti gerçekten çok seviyorum ve her pişman olup hayalim gerçekleşmediğinde ya da umutsuzluğa düştüğümde aklıma getiriyorum. Sizler de unutmayın! Tabii birde insan bazen kendine şunu soruyordur ‘acaba ben kendi istediğim hayatı mı yaşıyorum, yoksa bana dayatılan, başka bir seçenek yokmuş gibi gösterildiği için mecbur olduğum hayatı mı yaşıyorum?’. Hepimiz biliyoruz küçüklüğümüzden beri bize dayatılan şeyleri, ‘okulu derece ile bitireceksin’, ‘en iyi liseye gideceksin’, ‘en iyi meslek tıpta, hayatın kurtulur, tıp okuyacaksın’, ‘kendine göre biri ile evleneceksin’. Şunu yapacaksın, bunu yapacaksın… Bunun sonu yok sizler de çok iyi biliyorsunuz ki. Peki, bizim hayallerimizi hiç düşünen yok muydu? Hep göz ardı mı ediliyordu? Belki de bizler çevremizde ki insanların seçtiği hayatlarda çok mutsuz olacaktık, tabii onlar bunu bilmezler, ancak bunu hisseden, o hayatı yaşayan, yaşamaya zorlanan kişiler bilirler. Kendini en iyi tanıyan kişinin kendisidir. Nelerle mutlu olacağını, bu hayatta yapmayı istediği şeylerin neler olduğunu bilen kendisidir. Bizler bu dayatılan hayatları yaşayınca şu sorunlar ortaya çıkıyor ama bunu düşünen yok: mesleğini sevmeyen çalışanlar, depresyondan kurtulamayan çocuklar… Sonra da kara kara bunun nedenini düşünüyoruz… Bu kitabı okuduğunuzda kendinize şunu bir kere daha hatırlatın. Kimsenin sizi yapmak istemediğiniz şeyleri yapmaya zorlamasına izin vermeyin, hayallerinizin peşinden koşun, birileri daha mutlu olacak diye yaşayacağınız o hayatta mutsuzluğu göze almayın, bu her kim olursa olsun, beni yanlış anlamayın, tabii ki yol gösterenlerden bahsetmiyorum… Unutmayın pişman olduğunuz şeyler sizin için en kötü şeyler olabilir. Bu kadar pişmanlığı yaşamak istemiyorsak da, şu an ki hayatımızın kıymetini bilelim. Bu kitapta ki gibi bizlere paralel evrenler verilmeyecek, ya da bir kütüphane. Gururunuzu, kibrinizi, olumsuz düşüncelerinizi bir kenara bırakın da yaşamaya bakın! İnanın hayat zaten çok kısa, kendi kendinize siz de bu hayatı zindan etmeyin! Kendimize yeni yollar çizmenin, hayatı istediğimiz gibi yaşamanın tam zamanı, hala nefes alıyorken, hala umut varken! Unutmayın! Hayat sizin hayatınız ve kalem sizin elinizde, kendiniz yaşayın! Saygıdeğer roman okurları; bu kitap gerçekten de bu kadar okunmayı sonuna kadar hak ediyor. Size çok güzel dersler verecek ve çok şey öğretecek. İnanın bana ve okumak için zaman kaybetmeyin. Daha erken okumadığınıza da pişman olmayın :) Hepinize sevgiler, bol okumalı günler diliyorum. Yepyeni ve heyecan dolu dünyalarda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın, Allah’a emanet olun…