Gönderi
Selam arkadaşlar Arka kapak yazısını okur okumaz bu eseri almam lazım dedim. Öyle can alıcı bir arka kapak yazısı var ki...
Kitabın kısaca konusundan bahsetmek istiyorum:
Lilly albino hastası olarak dünyaya gelmiş bir kız çocuğu. Bu hastalık bir kusur olarak görülür ve hem ailesi tarafından hem de diğer insanlar tarafından dışlanır. Dışarı çıkmaması gerekiyordur çünkü ondan korkarlar.... Ailesi onu bir tavan arasına hapsetmiş ve dış dünyayla iletişime geçmesini yasaklamıştır.
Diğer yandan ailesi tarafından katı kurallar ile büyütülmüş ve evden kaçmış Julia var.
Bir gün evlerinin yakınına kurulan bir sirk Lilly'nin hayatını değiştirecek çünkü annesi onu bu sirke satacak tıpkı kendi gibi farklı insanların arasında zorlu bir hayata adım atacak...
Her ne kadar eserde farklı kişilerin hayat hikayelerini de okusak da, başrolde Lilly ve Julia var. Sirklerde hayvanların yaşadığı eziyet, çocuk istismarı ve daha nice acı... hüzünlü bir eser.
Ailenin ne denli önemli olduğu gerçeğini görüyoruz. Savunmasız bırakılan bir çocuğun diğer insanlar ve hayat karşısında oradan oraya savruluşunu görüyoruz. Hayatta farklı insanların da var olduğunu ama bu farklı insanlara yapılan muamelenin saçmalığını okuyoruz. Hayattan bir hikaye okuyoruz.
Bunca kötü şey içinde hiç mi güzel seyler olmuyor derseniz şöyle cevap vereyim; Lilly'nin bir fil ile yaşadığı sıcak ve samimi dostluğunun yanında, alt metinde yazarın verdiği dolu dolu mesajlar kitabın en güzel yanları idi.
Kitabın sonunda yazarın kısa bir röportajı yer alıyor ve şöyle bir cümle kullanmış;
"Hayvanlara hayvan gibi davranılması beni her zaman delirtmiştir"
Dil olarak çok basit olsa da kitabın hikayesini sevdim. Bence her yaşta okunabilir bir eser.
Okuyanları yorumlara bekliyorum kitapla kalın sevgiler
·
920 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.