Doğumla birlikte ölüm zaten kaderimiz...
Rutin bir doktor kontrolüne gittiğinizde ölümcül bir hastalığınızın ve bir yıl süreniz olduğunu öğreniyorsunuz ne yapardınız? Hayatı sorgulamak , insanlardan uzaklaşmak, yoksa güzel bir dünya turu mu insanın aklına bir sürü şey gelebilir.
Psikiyatrist Julius Hertzfeld, sağlıklı geçirebileceği sadece bir yıla sahip olduğunu öğrenince mesleki yaşamını sorgulayıp geçmişini gözden geçirmeye karar veriyor. Başarısız olduğu hastalarının akıbetlerini merak edip dosyaları karıştırdığında Philips ' in dosyasına ulaşıp iletişime geçer. Ondaki gözlemlerinin sonucunda birşeylerin değişmediğini fark eder . Ekibindeki arkadaşlarıyla beraber grup terapileri başlar . Kitap grup terapilerinin hastalar kadar terapistlerde de iyileştirici etkisi olduğunu da ifade ediyor .
Irvin D. Yalom bu kitapta da yine ölüm, yaşam, varoluş, bedensel zevkler ,kadın erkek ilişkileri üzerine derin düşüncelere sevk ediyor okuyucusunu.
Kitap 
Arthur Schopenhauer 'in hayatı felsefesi , eserleri yaşadığı süreç boyunca acılarını , karamsarlıklarını da anlatıyor . Annesi ile olan ilişkisini okurken yüreğinizin acıdığını hissedeceksiniz . Felsefe ve psikoloji severler için güzel bir kitap. Keyifli okumalar diliyorum.
Alıntı:
Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker ... Nihai olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar . Bununla birlikte , hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz , tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da , olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibi.
··
1,207 views
Teşekkürler can .Hayatta ki en büyük sorunumuz empati yoksunluğu ve sevgisizlik maalesef ki. Dönüp her insan kendini sorgulamalı ve bakış açılarını değiştirmeli diye düşünüyorum .
Tebrikler👏 ve teşekkürler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.