Gönderi

226 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Kitap içerik olarak isminden anlaşılacağı üzere Peygamberimizin hayatını, doğumunu, vefatını, katıldığı savaşları, ne tür zorluklar yaşadığını... kısacası bir Siyer kitabında bulunması gereken şeyleri anlatıyor. Fakat öyle resmiyette kalmıyor bu anlatış. Müslümanların düştüğü gafletten, Peygamber zamanında yapılan ibadetten, cesaretten, takvadan bahsederken günümüzde bu vasıfta insan sayılarının oldukça az olduğundan dem vuruyor. Şayet bizler kendimizden görüp iki rekat namaz kılamazken onların çeşitli işkenceler görseler dahi dinleri uğruna savaşmaktan vazgeçmediğini, savaş sırasında dahi namazlarını kılmak için çaba serf ettiklerini okuyoruz. Okurken sanki sizlerde berabersiniz onlarla. Dilinizde duayla kalbinizde korku ve Allah aşkıyla sahabelerden biri gibi oluyorsunuz adeta. Çöldeki kumu, soğuğu iliklerinize kadar hissediyor, her inen ayette, okuduğunuz her hadisede, şehadette tüyleriniz diken diken oluyor.   Allah'ı, Peygamberini, ayetlerini inkâr edenler için sonsuz bir azap olduğunu gerek olaylar içerisinde gerkse kendi cümleleriyle aktarmış yazar. Olaylara göre inen ayetleri ne çok önce ne de çok sonra yazmış. Tam olması gereken yerde ve verilecek mesajın bilincinde doğru paragraf ve cümlelerin altına yazmış. Ayetten sonra gelen açıklamalar daha dolu dolu olabilirdi ama yinede tatmin olmak ve mesajın farkına varmak için ayet yeterli oluyor. Kitapta başlık altından sonra başlayan paragraf daha bilgi ağırlıklı olduğu için bu kitabı okurken biraz donanımlı olmanız gerekebilir. Bu herkes için geçerli değil tabi. Şöyleki ben bir yarışmaya katıldığım için okuyorum bu kitabı ve dolayısıyla bilgi içeren yerlerin altını çizerek ve dikkat ederek okuyorum. Fakat kitabı bu amaç dışında okuyanlar bu bilgilere pek önem vermeyebilir. Doğrudan söylemek yerine farklı bir tarz kullanılsaymış daha çok dikkat çekilebilirdi. Kafa karıştırıcı bulduğum ufak bir kısım var. Kitapta rivayetlerden bahsedilirken farklı rivayetler ardarda sıralandığı için hangi rivayetin nereden ve kimden geldiği kafanızı karıştırabilir. Duygu aktarımına gelecek olursak. İlk yazdıklarımda da dediğim gibi. Sanki sizlerde sahabeden bir parçasınız gibi hissettiriyor. Peygamberimizin veda haccına, veda hutbesine geldiğinizde duygusallık daha bir ağır basıyor. Şehit sahabelerin şehit olduğu anları anlatırken biraz daha kısa tutuyor. Savaşa kaldığı yerden devam ediyor. O arada bir duygu aktarımı aramanıza rağmen bulamıyorsunuz. Çünkü şehid olan kişinin isimlerini birkaç cümleyle söyleyip savaşın seyrini devam ettiriyor. O şehitlik sırasında dolu dolu bir anlatım bekleniyor ama olay anlatılıp geçiliyor. O açıdan pek tatmin edici sayılmaz. Peygamber efendimizin vefat ettiği sahneler daha bir duygusal ağırlıklı. Tüm kitap boyunca sınırda akmak isteyen göz yaşlarım ancak peygamberimizin vefatının anlatıldığı kısımda yağmur gibi yağdılar. O sırada neler dediği, sahabelerin tepkileri, Peygamberin nasıl bir vaziyette olduğu öyle çok çok anlatılmasa da daha önceki anlatımlara göre daha bir ağırlık verilmiş. Kitabın okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. Kendi kanımca kitaptaki eksikliklerden bahsettim. Keyifli okumalar dilerim... Peygamberimizin ümmeti olarak daima doğrudan yana oluruz inşallah. Allah cennette bizi peygamberimize komşu eylesin. Denizlerin, ağaçların, yaprakların, yerdeki kum tanelerinin... adedince Rasulullaha Sâlât ve Selam olsun... ZAFER İSLAMINDIR!
Server-i Enbiya
Server-i EnbiyaMehmet Emin Sütçü · Semere Yayıncılık · 2022188 okunma
·
234 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.