Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yani novella deyince insan ya eğleneceği bir şey istiyor ya da bilmediği şeyleri öğrenebileceği bir şey. Ama bu kitapta ikisi de kesinlikle beni tatmin etmedi, ne eğlenebildim doğru dürüst ne de çok bir şey öğrenebildim. Novellada savaştan sonraki fiziksel ve psikolojik olarak toparlanma sürecini okuyoruz. Evet aslında her şeyin bir anda lay lay lom olmaması çok güzel ve gerçekçi ama bu sanki kitabın geneline yayılınca pek tat vermedi. Feyre'nin çizime dönmesi, insanlar için bir şey yapma isteği ve bunu Boşluk adı verilen hikayesi anlamlı bir halıyla keşfetmesi çok güzeldi. Rhysand'i başta Tamlin ve Nesta olmak üzere Feyre'ye zarar veren herkesten nefret ederken okuduk. Adamın bu dünyada en değer verdiği varlık o olduğu için bu gayet anlaşılırdı. Tamlin konusunda Lucien'in dediği gibi düşüne de bir tekme o attı gibi hissetsem de aslında Rhys'in nefretini de anlıyorum bu yüzden. Nesta zaten sadece Rhys'in değil bence herkesin sinirlerini geren bir karakter. Ben genelde asla önyargılı bir insan değilimdir, her karakterle empati yapıp onun da nedenleri olduğunu düşünürüm belki Nesta'nın da vardır ama bir karakter gerçekten 3 (hadi novellayla 4 olsun) kitapta da nasıl hiç gelişme kat etmez ve daha da kötüye gidebilir? Şu seride okuduğum en minnetsiz ve bencil karakterdi ya. Senin travmaların olabilir ama seride herkesin bir travması var zaten ya. Sadece kendi savaş geçirmiş, sadece kendi bedel ödemiş, sadece kendi zorluk çekmiş gibi davranması beni sinirlendiriyor. Feyre'ye o kadar saçma bir mesafesi ve davranışları var ki. Evet Nesta'dan okumadık henüz lakin 4 kitaptır biz Feyre gibi fedakar ve her fırsatta ablalarının iyiliğini isteyen bir karakteri okuduktan sonra bunun temeli mantıksız geliyor açıkçası. Bu kız sana ne yaptı da mesela sen Elain'e el bebek gül bebek davranırken bu kıza ucube muamelesi yapıyorsun? Elain evet nahif korunmaya muhtaç bir insan bu onun karakteri ama Feyre de sırf güçlü diye böyle davranılmayı hak etmiyor. Sert ve güçlü kız ayaklarında ama güçlü olmak yapılan her iyiliği reddetmek, her söylenene tezat gitmek, ben aykırıyım onlar gibi değilim demek değil ya. Kimse Feyre'yle can ciğer olsun demiyor, Feyre'yi sevmek zorunda da değil ama bir minnet, bir duygu belirtisi göstersin bir zahmet. Feyre olmasaydı sefaletten, açlıktan ölüp gidecekti hala kıza atar gider yapıyor. Nesta'nın da asla "güçlü" olduğunu düşünmüyorum ayrıca, tam tersi bana her konuda çok korkak gelen bir karakter. O vasıfsız, ezik denilen yaşadığı kimlik karmaşası ve aşk acısı yüzünden sürekli saçma bir şekilde hakaret edilen Elain bile en azında onun için çaba sarf edenlere, hayatını kurtarmak için mücadele edenlere minnet duyuyor. Burnu havada gezip böbürlenmiyor ya da benim hayatıma karışmayın deyip de o yaşadığı hayatın parasını da kardeşinden ve kocasında almıyor? Eğer çok güçlü bir karakter olsaydı gider bir işe girer kimseye ihtiyacı olmadan yaşardı, ben de helal olsun kız kendi hayatını kurmak istiyor demek ki der saygı duyardım. Ama asla mantıklı davranmayan biri karakter. Cassian'la da aslında çok iyi bir çekimleri vardı ama Nesta bu kitapta her şeyi batırmış. Cassian'a o kadar kötü davrandı ki bu kız bu çocuğu hak etmiyor derken buldum kendimi. Yani 3'te ne güzel sever gibi olmuştum ben bu karakteri ama yazar demiş ki siz bu novellada tekrar nefret edin ben onu kendi kitabında sevdireceğim. Nesta konusunda gerçekten çok doluyum ben ya bu karakter hakkında uzun uzun konuşabilirim yani. Neyse yorum kitap yorumu değil Nesta yorumu olmaya evrildiği için geçiyorum onu artık, kendi kitabında fikrim değişecek mi göreceğiz. Kitabın başından beri en uzun gece olan ve Kış Gündönümü diye kutlanan günü bekledik. Yani insanların yılbaşı gibi bir şeydi onlar için. Birbirlerine hediyeler vermeleri, ailenin hepsinin bir araya toplanması falan aşırı güzeldi. Kitapta diğer karakterleri ilahi bakış açısıyla okuyoruz ama keşke dedim kendi bakış açılarıyla okusaydık. O zaman daha tatmin edici olurdu. Ben Elain ve Azirel yakınlaşmasını seven taraftayım ya, bence Azriel gibi o kadar acı çekmiş bir adama Elain gibi nahif ve sevgi dolu biri gayet olabilir. Ha Gywn'i tanıyınca fikrim değişecek mi bekleyip göreceğiz. Elain ile Lucien arasında da hiçbir çekim hissedemiyorum açıkçası. Yani Elain'in, Lucien'e tavırlarını da çok yadırgamıyorum çünkü onun da dediği gibi Lucien onu hiç tanımıyor. Sırf eşlik bağı yüzünden de neden birdenbire çok iyi, çok aşık olsun kız tanımadığı bir adama? Zaten yeni bir aşk acısından çıkma evresinde, pat diye Lucien'le olsa ya da onu tanımaya çalışsa aşırı saçma olurdu. Çok da kötü davrandığını da düşünmüyorum, umut vermek istemiyor olabilir. Onun dışında Emerie diye bir karakter gördük ve Cassian Nesta'yla tanışsalar deyip çok iyi anlaşırlar deyip durdu, onların hikayelerine eklenecek muhtemelen karakterlerden biri diye düşünüyorum. Amren ve Varian'ı çok seviyorum ya, çok tatlı geliyorlar bana. Özellikle Varian'ın bile her şeye rağmen Amren'den hafif tırsması. Amren'in Ulu Peri bedenine alışma evreleri de komik ve tatlıydı. Rhysand'in, Feyre'yle kendilerine ev alması ve ona dekore ettirmesi çok tatlıydı, o sondaki çocuk yapma kararları da çok güzeldi. Diğer kitaplarda bebişlerini görmeyi sabırsızla bekliyorum ama keşke kendi kitaplarında okusaydık bu süreci. 5. kitap Azriel'inse 6. kitap Mor'un olur diye tahmin ediyorum, çünkü Mor da çok kapalı bir kutu gibi. O da ayrıntılı olmak isterim açıkçası. Umarım SJM en kısa sürece yazar bu kitapları. ^^ Biraz ara verip Nesta ve Cassian'ın kitabına öyle devam etmeyi düşünüyorum.
Buz ve Yıldızışığı Sarayı
Buz ve Yıldızışığı SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20201,238 okunma
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.