Kitabın başarılı bir kurgusu var.Gelişen olaylarla birlikte kahramanın-Elka’nın- da değişimini,dönüşümünü izliyoruz. İnsanlık “Büyük Aptallık” diye tabir edilen evrensel bir yıkımdan (Nükleer bombaları çağrıştıran bölümler var.) geçmiştir. Anne ve babası altın aramak üzere Halveston’a giden Elka,ninesiyle yaşamaktadır. Yedi yaşında iken evden ayrılır ve Tuzakçı-Kreagar-ile tanışır. Romanın ilk bölümünde,Elka’nın vahşi doğa hakkında Tuzakçı’dan öğrendiklerini okuyoruz. Geçen yıllar boyunca Elka ve Tuzakçı arasındaki bağ da güçlenmekte, bir baba-kız rolüne bürünmektedir. Tuzakçı ava çıkmakta ve etlerle kulübeye dönmektedir. Ne var ki bu etler av hayvanlarına ait değildir. Elka bunu anladığında kulübeyi ve babası saydığı Tuzakçı’yı terk eder. Ancak Yargıç Lyon da Elka’yı suç ortağı olarak görür ve Elka kanundan da kaçmak zorunda kalır. Romanın ikinci bölümünde, Elka’nın Penelope ile karşılaşması ve aralarında kurulan dostluk ele alınıyor. Her ikisinin de geçmişi pek temiz değildir ancak kaderlerini kendileri seçmemiştir. Bu sebeple her ne kadar hayata bakışları farklı da olsa aralarında sağlam bir köprü kurulur ve eserin sonuna dek bu köprü yıkılmaz. Romanın üç,beş sayfalık bölümler halinde yazılması akışı,okuyuşu hızlandırmış. Diğer bölümü merak ediyorsunuz. Nasıl bir ortamda büyümüş,kim tarafından,ne şekilde yetiştirilmiş olursak olalım iyiyi ya da kötüyü seçmek kendi elimizde,yargısına varılabilir romanda. İnsan içinde iyinin yanında kötüyü de barındırıyor. Hangi tarafa meyledeceğiniz olaylar,durumlar karşısında vereceğiniz kararları etkileyecek. Kurt Yolu,tutulması zor bir yol…

Kurt YoluBeth Lewis · İthaki Yayınları · 202066 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

MustafaM