Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
Beyaz Diş
Jack London; eserlerini okumaktan mutluluk duyduğum, sevdiğim yazarlardan biri. Bir vesileyle okumam gereken romanlardan biri oldu "Beyaz Diş" Her yaştan insanın keyifle okuyabileceği oldukça sürükleyici bir eser olan "Beyaz Diş"romanı, bize köpek ve kurttan türeyen kırma bir kurdun yaşam mücadelesini anlatmakta. Üslup sade ve yalın. Kitaba nasıl başladığınızı ve ne ara bitirdiğinizi anlamlandıramayacak kadar da sürükleyici. Bu eseri okuyan; sevgi ve de merhametin bir canlının şekillenmesinde, iyileşmesinde ne kadar yüce duygular olduğunu anlayacak. Beyaz Diş, ( bu isim kendisine, Kızıldereli bir sahibi tarafından veriliyor. ) ilk önce kötü niyetli sahiplerinin ( Gri Kunduz, Yakışıklı Smith) yanında şidddete maruz kalıyor. Acımasızca dövüştürülüyor. Sevgi ve merhametten uzak yaşama tutunmaya çalışıyor. Tüm bunlara karşın sahiplerine vefa, sadakat göstermeye de devam ediyor. Daha sonra ona sevgiyle yaklaşan, merhamet eden onu sahiplenen, iyileştiren Bay Scott ile yolları keşiyor. Ve yeniden hayata tutunmaya ve bu kez sevginin gücü ile iyileşmeye başlıyor. Bay Scott için Beyaz Diş'in hisleri. :) ... Beyaz Diş'in doğasının köklerine inmiş, orada unutulmuş ve neredeyse yok olmuş gizli güçleri iyiliğiyle yaşama döndürmüştü. Bu güçlerden biri sevgi idi. Sevgi, daha önce tanrılarla olan ilişkilerinde yaşadığı en coşkun duygu olan hoşlanmanın yerini almıştı. (s.195) Sevginin en iyi ilaç, en büyük güç ve bir canlının hayatında en büyük ihtiyaç olduğunun ispatını bu eseri okudukça, kimbilir belki hayatta deneyimledikçe daha iyi anlayacaktır insan olan! Gri Kunduz için Beyaz Diş'in hisleri:( ... İçinde yaşadığı dünyayı hayli etraflıca tanımıştı artık. Bakış açısı kasvetli ve maddiyatçıydı. Dünya merhametsiz ve nezaketsiz görünüyordu gözüne - sıcaklıktan yoksun, içinde okşamalara, sevgi gösterilerine ve tatlı coşkulara yer olmayan bir dünyaydı bu. Gri Kunduz'a karşı hissettiği de sevgi değildi. Evet, tanrıydı tanrı olmasına ama tanrıların en zalimlerinden... Eğer Gri Kunduz'un içinde sevgi ve şefkate yer olsaydı Beyaz Diş'in ruhunun derinlerine dokunabilecek ve her çeşit iyi niteliğini su yüzüne çıkarabilecekti. Ama işler böyle olmadı. Beyaz Diş'in çamuru şu anki haline geleceği şekilde yoğruldu: huysuz, yalnız, sevgisiz, acımasız ve kendi türünün her ferdine düşman. (s.127) Biz insanlar için de öyle değil midir? Hayatta karşımıza çıkan kişiler, iyi ya da kötü bizi etkilemiyor muydu? ... "Yavru eğer insan gibi düşünüyor olsaydı yaşamı doymak bilmez bir iştah şeklinde tanımlar, dünyayı da kör ve şaşkın iştahların vahşet ve kargaşa içinde birbirini kovaladığı, birbirini avladığı ve birbirini yediği bir yer, şansın hüküm sürdüğü, merhametsiz, plansız ve sonsuz bir oburluk ve katliam karmaşası olarak özetleyebilirdi. " Hülasa; yaşam mücadelesi, açlık, kıtlık, vefa, sadakat, bağlılık, sevgi, merhamet, yalnızlık üzerine çokça düşünebileceğimiz bir eser. Zorluklar, vahşi doğa ve acımasız insanlar karşısında Beyaz Diş'in verdiği büyük mücadele, vazgeçmeyiş bir kurdun öyküsü olarak anlatılmakta.
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Can Yayınları · 201977,6bin okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.