Gönderi

Damga: Şakaklardaki Dövmeler Bilal CAN Damga: Şakaklardaki Dövmeler "kimin ülkesinden geçsem şakaklarımdaki dövmeler beni ele verecek cesur ve onurlu diyecekler halbuki suskun ve kederliyim" İsmet Özel Kent insanı, bu gün üzerine yapıştırdığı etiketlerle yeni bir hayat biçimi inşa etmede ustalaşmıştır. Kent insanı, üzerine yapıştırdığı etiketlerle farklı cemiyet hayatlarını kendi üzerinde göstermeye de heveslidir. Kent insanı, üzerine yapıştırdığı etiketlerle yaşamanın onun hayatının gerekliliğini olduğuna kendini inandırmıştır. Kent insanı, bu gün üzerine yapıştırdığı etiketlerin farkındadır ve bu etiketlerden rahatsız olmak yerine gizli bir sevinç içerisindedir, üzerine etiket yapıştıranlarla gizli bir anlaşma sağlamış gibi, kent insanıdır, kentin insanıdır ve kentli insan olmanın avantajlı bir insan tipi olduğuna kendini inandırmaktadır. Etiketleri vardır çünkü kent insanın. Bu etiketler, yapışkanlı stikerlar gibi, göğsünden başlayıp omuzlarına, omuzlarından sırtına, sırtından başına ve bacaklarına, bacaklarından ayaklarına değin, etiketlerle dolu bir dünyanın insanı olmanın heveslisidir kent insanı. Görünen ve görünmeyen etiketleriyle kent insanı, kulağında güncel olayların sesi, güncel şarkıların listesi, güncel ölümlerin ve güncel beslenmelerle güncel kokmalar ve güncel vurgunlar arasında top 20'lerin ısmarladığını kendi hayat biçimine uyarlamaktadır. Gözlerini o top 20'lerin belirlediği vahalarda açmak için vitrinlere hücum eden bir prototip ortaya koymuştur kent insanlığı. Yeni yetişmiş, yetiştiği unsurlara bihâber olan bir insanlık tipolojisi sunmaktadır. Bunlar kent insanına atalarının birer armağanıdır ve insanlık tarihinde en kötü mirasyedilik, atalarının kötülüklerini ve borçlarını üstlenmektir. Kent insanı damgalıdır. Bu damgalar, etiketleri gibi görünen ve görünmeyen yanlarıyla kendini yansıtır. Her damga bir yansıtma biçimidir. Her damga, kişinin üzerinde o kişinin tanıtıcı bir özelliğini ele verir gibi. Sosyaldir, komiktir, işbirlikçidir, yardımseverdir, müflistir, yaralıdır, eziktir vs. görünen damgalarla birlikte görünmeyen damgalar da vardır. Bu damgalar kişilerin hayat biçimleri üzerinde yoğun etkiye sahiptir. Bazı damgalar doğuştan gelirken bazıları ise sonradan elde edilir ya da bir ceza olarak bedene/ruha kazınır. Bedene ve ruha da kazınan damgalar ayrımı yapmak bir nevi bu damgaları zahiri/batınî şekilde tasnif etmek olacaktır. Bedene kazınan damgalar da gönüllü bir şekilde –kişinin kendi isteği ile- olmakla birlikte, ceza amacıyla, doğuştan gelen bir rahatsızlık nedeniyle oluşmuş olabilir. Damga; her halükarda geçmişten günümüze her insanın maruz kaldığı bir sınıflandırma durumuyla kendini göstermektedir. Şakaklardaki Dövmeler Erving Goffman'ın Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar adlı eseri, damgayı bir tür "olgu" olarak ele alarak onun geçmişten günümüze değin sosyolojik, politik, psikolojik açıdan yönlerini ortaya koymaktadır. Damgayı bir tür gösterge olarak kullanan ilk topluluğun Yunanlılar olduğunu ifade eden Goffman, bunu da olağan dışı, kötü ve ifşa etmeye yönelik bedensel işaretlerle kazılarak yahut yakılarak ortaya konulduğunu ve bu izi taşıyanın köle, suçlu veya hain olduğunu ortaya koyan bir unsur olduğunu ifade etmektedir (Goffman, 2020, s. 27). Damga tarihi süreç içerisinde daha sonra dinsel motiflerle farklı şekillerde anılarak özellikle Hıristiyanlık terminolojisinde tanrının merhametinin bedenlerdeki izleri olarak yansıtılmaktadır. Goffman, bu eserinde damga özelinden hareket ederken bir yandan da damgalanmışlar ve damgalılar üzerine de eğilerek, onların sosyal, siyasal, dinsel ve psikolojik açıdan yansımalarını ortaya koymaya çalışmaktadır. Kitabın genel olarak üzerinde durduğu temel yaklaşım biçimi damga ile itibarsızlamış sıfatlara yöneliktir (Goffman, 2020, s. 29). Goffman damgaları açıklarken bu damgaların 3 şekilde kategorize ederek sınıflandırıldığını aktatır (Goffman, 2020, s. 31); Bedendeki korkunçluklar olarak anılan muhtelif yerlerdeki fiziki deformasyonlar İradi yönden zayıflık biçimleriyle yaftalanmış, doğal olmayan tutkular, sapkınlıklar, katı inançlar, ahlaksızlıklar, karakter bozukluklukları kategorilerine giren; suçlular, alkolikler, eşcinseller, intihara girişenler Irksal ve dinsel olarak adlandırılan etnolojil damgalar c6874ef3abed38440a5b4d0462610c6c Günümüzde de artık mecazi bir biçimde yaftalama biçimleri olarak kullanılan birçok ifade geçmişten bu güne damgaların anlamlarını taşımıştır. Sakatlık, soysuzluk, salaklık, kısa boyluluk, topallık, delilik vs. gibi sıfatların birçoğu bir nevi damga olarak kullanılmaktadır. Damga, sadece bireyi değil toplumu da etkilemektedir. Damgayı yiyen ile damgayı vuran arasındaki ilişki biçimi, bireyselden toplumsala doğru bir ilişkiyi gözler önüne sermektedir. Damgalı kişi toplum nezdinde lekelenmiş bir kişi olarak da anlaşılmaktadır, kişisel özellikleri yanında, toplumsal etiketleri de o kişinin yediği damga ile anlaşılmasına neden olmaktadır. Damga, kişinin sosyo-kültürel durumuna ya da belirli bir sınıfsallık oluşturma durumuna da atıfta bulunur. Aynı damgayı yiyenler birbirini en iyi anlayanlardır çünkü (Goffman, 2020, s. 49). Aynı damgada bulunanlar, aynı sınıf ve aynı kategoride değerlendirilmekte, birbirlerinin damgalarına bakarak birbirlerinin dillerinden en iyi anlayanlardır. Damga, vücudun belirli bir hasarına yönelik olabildiği gibi daha sonra vücuda kazınan, dağlanan, yapıştırılan, kâğıtlar üzerinde kırmızı harflerle not düşürmelerle da olabilmektedir. Günümüzde sosyal medya ile etiketlemelerin yaygınlığı, bir nevi modern damgalama olarak algılanabilir. Arayanların aradıklarını daha kolay bulması için yapılan bu eylem, geçmişten günümüze de bir tür tasnif etme, belirtme, ortaya çıkartma gibi duruma benzer bir hareket olarak durmaktadır. Sosyoloji, Damga ve Kimlik Goffman damgayı bir ilişki biçiminde ele alarak irdelerken, damganın toplumsal olarak kabul görmesine engel olan bakış açısını da büyük oranda ortaya koymaktadır. Çeşitli açılardan damgayı irdelediği eserinde, kimlik, damga ve toplumsal bakışa yönelik ayrıntılı değerlendirmelerini ortaya koymaktadır. Örneğin mekân ve tecrübî bilgi ile kimlik çıkarımı üzerine şunları aktarır: "büyük mağazalardaki reyon sorumluları, kapkaççı hırsızların tasvirlerini içeren çok detaylı dosyalara sahiptirler (her bir hırsızın bir nevi kimlik taşıyıcısı olan çalışma yöntemlerini içeren). Kişisel kimlik tespiti kendi özgü bir toplumsal çerçeveye bile sahip olabilir". (Goffman, 2020, s. 109). Bir defa damgalanan bir bireyin kimlik inşasında her zaman damgalı bir birey olarak kalması tam bir muammadır. Görünen damgalarla birlikte görünmeyen damgaların varlığı çeşitli açılardan tezatlıklar ve farklı çalışmalarının ortaya çıkmasını sağlasa da Goffman'ın damga üzerindeki yaklaşımı, kimlik imali ve bu kimlik imali esnasında büyük toplumsal organizasyonların (kamu ve tüzel kişilikli yapılar, medya ve iletişim sektörü) etkileri, damganın olumlu ve olumsuz yanlarının değişmesine neden olmaktadır. Goffman bu konuya da eğilerek; "özel" bir kişinin "kamusal" bir şahsiyete dönüşmesini mümkün kılarak kitle iletişim araçları merkezi bir rol oynarlar" (Goffman, 2020, s. 110) ifadesini kullanmaktadır. Goffman, sosyolojiyi minimal ölçekteki olgulara yönelterek makro teorilerden ziyade mikro ölçekteki toplumsallıklara yöneltmiştir. Sosyoloji gözlüğüyle bakıldığında sosyolojinin "hepimizin bir grubun bakış açısından konuştuğumuzu" ifade ettiğini belirten Goffman, damgalı kişinin sosyolojik açıdan "özel, farklı, dikkat çekici," olmasını ona toplum tarafından dikta edildiğini belirtir. Kaynakça Goffman, E. (2020). Damga Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar. Ankara: Heretik Yayınları. kitaphaber.com.tr/damga-sakaklard...
·
147 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.