Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

214 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Yakup Kadri'nin 1921'de Tetkik-i Mezalim Heyeti ile Anadolu'da yaptığı tetkik gezisinin ürünü olan bu eser 1942 CHP roman ödülünü kazanmıştır. İnsanın doğup büyüdüğü yerin iliğine kadar işlendiğini anlatan, çevre değişmedikçe eğitimin yetersiz kaldığını gösteren, tipinizi değiştirseniz de beyninizdekileri yakamayacağınızı ispatlayan, realizmi iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir eserdir. Yakup Kadri; Beyler Cumhuriyet'i kurduk eyvallah, ulus devlet kurmaya çalışıyoruz ama ortada ulus yok haberiniz olsun mesajını net bir biçimde vermiştir. Ayrıca sıkıntıyı halkın karakteristiğinden çok fakirlik, cehalet ve dünyadan izole bir toplum olmasında aramıştır. Anadolu insanı şeklinde yaratılan temiz, saf, kutsal ve iyilik meleği kavramlarını altüst eden, anadolu insanının ne kadar uyanık olduğu, yönlendirmeye ne kadar müsait olduğu, menfaatleri için neler yapabileceği, din kisvesi altında nasıl kandırıldığı ve nelere katlanacağı, zekasını kullanmaktan ne kadar aciz olduğu, empati yapmaktan yoksun, düşünme yetisini kullanmayı bırak demogog olduğunu ortaya koyan zamanın ortalığı altüst eden gerçekleri oldukça güzel anlatan ve kendini benim anadolu insanım iyidir, saftır, sevecendir diye kandıranların bir türlü içine sindiremediği kitaptır. Anadolu çomarlarının arasında zor nefes alabildiğimiz bir dönemdeyiz "Bir çanak suda bir damla zeytinyağı gibiyiz. Ne karışıyoruz ne de dibe çökebiliyoruz ." Memlekette meydana gelen olaylar, hep beraber yaşadığımız toplumsal cinnetler, sindirilmeler, korkmalar, güvenliğimizin olmadığı hissi, kendimizi özgürce ifade edemememiz derken aslında bu ülkede bu millette hiçbir değişim söz konusu olmadığının farkına varıyorsunuz. Acı olan ise cehaletin, karanlığın romanın yazılmasından bu yana geçen yıllarda ne yazık ki katlanarak çoğalması. Halil Cibran Kırık Kanatlar kitabı’nda şöyle yazmış;” Halk böylece, kurtların dişleri ile kasapların bıçakları arasında telef olan sürüler gibi, hırsızlarla dolandırıcılar arasında yok olup gitmektedir.” Her gün biraz daha telef edilip her gün biraz daha yok oluyoruz. Devletlilerin saltanat, halkın sefalet içinde yaşaması, kader değil, ahmaklıktır! Yakup Kadri’nin yalın ve sıcak anlatımıyla 1920’li yılları yaşayacağınız ve bir çok acıyı en deruni hislerinizle tadacağınız bu eseri muhakkak tavsiye ediyorum.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,4bin okunma
··
4.286 görüntüleme
Gökhan Tik okurunun profil resmi
Asır geçse de halk aynı halk hiç değişmemiş hiç akillanmamış kitabı ve günümüzü özetleyen bir değerlendirme olmuş dimağınıza kaleminize sağlık 👏
Gokmer okurunun profil resmi
Anadolu insanı bir arpa boyu yol almamış, tamamen katılıyorum. 👏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.