Gönderi

bazen, hayat
Bazen hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bazen, ömür dedikleri öyle upuzun saatler, günler, aylar, yıllar, yaşlar, bir sürü suratlar, şehirler, bitmez yollar değil. Seneler bir yolunu bulup geçirilir. Bu şehirden o şehre kaçıp gidilir. Mevsimler değişir. Yağmurlar yağar. Birkaç yabancı gelir ve gider. En sonunda akılda, yürekte, hatırda kalansa yalnızca tek bir gerçek an: Bütün ömür sanki o kadar. Bazen hiçbir şey olduğu gibi de değil. Nasıl oluyor, bilmiyorum. Bazen konuşmak, konuşmak demek değil. Bazen dokunmak, dokunmak demek değil. Bazen birine sarılmak bile sarılmak değil. Birine sarılmayı çok isteyip ona sarılamamak, işte bazen asıl o, sarılmak demek. Söylenememiş birkaç parça kelimenin yankısını sonsuza dek yüreğinde taşımak, içinden tekrar tekrar aynı cümleleri kendine kurmak, deniz kabuklarına fısıldamak, işte bazen asıl o, konuşmak demek. İnsan bu yeryüzünü, göğü, yolları, bulutları, dostunu, sevdiklerini sonsuza değin kendisinin gibi zanneder bazen. Oysa onun iznini bile sormadan istediğini alıp götürür kader. . Nasıl da bir anda başlıyor ve ansızın bitiyor, bilmiyorum. Nasıl yürür işler burada, hâlâ anlamış değilim. Bazen sonsuz gökyüzü altında alacak bir nefes bulmak zor gelir. Bazen insan sadece yorulur. Sanki koca şehirde derdini anlatacak kimsesi yoktur. Bazen de anlatacağı çok fazla hikâye var gibi olur: Kasvetli sokaklar, yarım kalanlar, kaldırımlar, balıkçılar ve fırtınalar, gemiler ve miçolar, sarhoşlar ve şarkılar, gün batımları ve kumsallar, deniz kabukları ve kumral çocuklar, dostlar ve hatıralar, erkekler ve kadınlar, söylenecekler hiç tükenmez gibi. Oysa gece olunca, yalnız kalınca tek bir hikâye var hep akılda. Bazen insan, kulağına bir sonraki seferin olacağını fısıldayıp duran zamanın yalanına inanır. Oysa son kez olur bazı şeyler, kimse anlayamaz. Son defa geçilir bir yoldan. Son defa görülür bir yüz. Son defa duyulur bir ses. Son defa sevilir biri. Son defa gülümsenir. Bugün var, yarın yokuz. Nasıl da bir masal gibi başlamıştı oysa gençlik, parlak ışıkları altında bu şehrin; sonra yarım kaldı hepsinin sonları bir bir. Neden, bilmiyorum. Nasıl yürür işler burada, hâlâ anlamış değilim. Bazen, ömür dedikleri öyle upuzun saat- ler, günler, aylar, yıllar, yaşlar, bir sürü suratlar, şehirler, bitmez yollar değil. Seneler bir yolunu bulup geçirilir. Bu şehirden o şehre kaçıp gidilir. Mevsimler değişir. Yağmurlar yağar. Birkaç yabancı gelir ve gider. Tek bir şeyse hep kalır nasılsa insanla. Çünkü bazen saçma sapan sevilir. Bazen saçma sapan üzülünür. Bazen saçma sapan yollar ayrı- lir. Bazen saçma sapan vedalar edilir. Anlamlı, anlamsız, nedenli, nedensiz ya da saçma sapan; herkes bir şey söyler başka. Ama bazen ve her zaman, bu karmaşanın adı belki de sadece hayat. İşte bu da şu ihtiyar, huysuz, çekilmez dünyadan tek öğrendiğim şimdiye kadar.
Sayfa 26 - BAZEN, HAYAT / Aysu AltaşKitabı okudu
·
236 views
Z.K okurunun profil resmi
Hayat ...ne çok şeyi kapsar değil mi 👌
Sevgican okurunun profil resmi
Sanki daha önce okumuşum hissine kapıldım. Haksız mıyım.. :) Senin de yüreğine sağlık 💐 Tamamını paylaştım. Bölmeye kıyamadım. Teşekkür ederim Arkadaşım 💐
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.