“İnsan ne çok düşünüyormuş yapacak başka şey olmayınca. Kımıldamadan aynı yerde otur otur. E,bir sakıncası da yok bunun. Mesela çok sakız çiğnersen çenen ağrır,çok erik yersen karnın ağrır,çok yürürsen ayakların ağrır,bütün rafların tozunu alırsan ellerin ağrır ya,bir tek beynin ağrımıyor. Düşün istediğin kadar,yorulmuyor işte. Gecesi gündüzü yok,ağrısı sızısı da. Ne vefalı organmış hakikaten!”
Yazarın ilk kitabı ve çok çok çok kaliteli bir kalemi var. Anlatım tarzı,bakış açısı muazzam bir etki bırakıyor okuyucunun üstünde. Okuduğum en güzel,en anlamlı kitaplardan biriydi. Her sayfası hatta her satırı çok değerliydi. Anlam yoğunluğu,edebi anlatımı,duygu geçişleri,karakterleri anlatışı,yaşadıkları hayata okuyucuyu dahil etmesi çok iyiydi. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen kaleminin bu denli güçlü oluşu ikinci kitabı nasıl olur diye büyük bir beklenti içine alıyor okuyucuyu. Derin anlamlar içeren,okuyucunun bakış açısını değiştiren,önyargılardan arındıran,yürek sızlatan bir kitaptı.Kısa ama uzun küçük ama büyük bir aşk hikayesi.Otuz yedi yaşında ama küçük bir adam,gün bitsin diye geçiren,tertemiz kocaman kalbiyle yaşayan küçük adamın hikayesi. Bilmediği gerçekleri,küçük boyu ama kocaman kalbiyle tek başına yaşadığı aşkını anlatan kısacık ama dolu dolu bir hikayeydi. Keşke daha uzun olsaydı. Yaşadıkları,duydukları,korkuları ile okuyucuda derin yaralar bırakan her satırını hissettiren,zorla dayatılan hayatların,zorbalığın,haksızlığın ve acımasızca yaşatılan,her duyguyu içinde barındıran koşa ve çok etkileyici bir kitaptı. Şiddetle tavsiye ederim. Zarif ve ince ruhlu yazarım yolun bahtın açık olsun kalemin hep güçlü olsun. Yüreğin dert görmesin. 
Ufak Tefek Bir Aşk Hikayesi 
Özge Aydın Özcan
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.