Gönderi

283 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Yine Çukurova üzerinden ilerleyen bir roman. Toroslar üzerine bir efsanenin hikayeleştirilmiş hali bizimle. Kitap, Yörüklerimiz üzerinden ilerliyor. Tabi çok ince bir siyasi eleştiri de var kitapta. O da Yörükleri yerleşik hayata geçmeye zorlamak ama Yörüklerin yerleşik hayata alışık olmaması ve yerleşik hayatın onların hiç de alışık olmadığı bir düzen olmasıyla gözümüzde canlanıyor. Nedir? Demirci Haydar ustamız var kitapta karakter olarak ve onun üzerinden yapılan eleştiride dikkatimizi çeken her yerin çoktan parsellenmiş olması, hiçbir yerde kabul görmemeleri, kabul görmek için kendilerinden herkesin para istemesi derken epey bir eleştiri yapılmış. Tabii bu ülkede koca köprüyü bile satan kadar satın alan da olduğu için zamanında, sağlam bir eleştiri yapıldığını belirtmemiz gerekiyor. 1971 yılında yazılan bu kitap, 1979 yılında Fransa’da ödül kazanmıştır. Bu bilgiyi niye veriyorum, çünkü günümüzde cıvık ilişkilerin olduğu, aşk kitapları adı altında tamamen cinsellik ve vahşet dolu kitapların özellikle lise çağındaki çocukların ellerinden düşmemesi üzerine. Değerli olanlar önemsenmezken popüler kültür denilen zırvalığın tuzağına düşürülmeye çalışılan çocuklarımız oldukça fazla. Aralarında çok bilinçli olanlar da var tabi. Kitap özelinde en çok eleştiriyi nasıl göreceğiz biliyor musunuz? Köyden kente göç eden, kentli olmayı bir türlü başaramayan ama köylülüğünü de unutan insanlarımız. Bunlara yönelik bir eleştiri görüyoruz kitapta. O dönemlerde iki tane filmimiz de vardır bu konuda ve biri hepimizin aklına mutlaka gelir. Efsane filmlerimiz arasında yer alan Köyden İndim Şehre filminden bahsediyorum. Bu film çok güldürmesinin yanında büyük bir eleştiri de sunar seyirciye. Hareketleri, konuşmaları, saflıkları, hayatın düzenbazlarını ve düzensizliğini anlamadıkları için kandırılmaları onların en dikkat çekici yönüdür. Kitap da benzer bir eleştiri sunuyor bizlere zaten. Çok uzun olmadığı için de akıcılığını yitirmeden ilerliyor. Buradan çıkaracağımız en önemli mesajlardan biri de harika bir kültürümüz olduğu, kültürlerimizin bizi birleştiren en önemli unsur olduğu ve kültür adı altında satılanlar yerine kendi kültürümüze sahip çıkmamız gerektiği, kendi kültürümüzü kendi ellerimizle yok etmememiz gerektiğidir. Hepimize iyi okumalar, mutlu geceler dilerim..
Binboğalar Efsanesi
Binboğalar EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20205bin okunma
·
219 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.